14 ) İÇ MEKAN BOYALARI PROJE TASARIM VE UYGULAMALARI

 

  

 

İÇ MEKAN BOYALARI

BOYA  NEDİR.....?

 

 

 

 

 

 

 

 

Çeşitli malzeme yüzeylerine, korunma,

süslenme ve aydınlatma amaçları ile sürülerek sert ve ince bir tabaka oluşturan,

ana maddeleri organik, metalik veya plastik esaslı pigment, bağlayıcı ve incelticilerden meydana gelmiş,

renkli bir sıvı bileşimidir.

Boyalar önceleri çeşitli sanat eserlerinde dekoratif amaçlarla estetik değerlere hizmet etmiştir,

günümüzde ise daha çok çeşitli yapı malzemelerini dış,

atmosferik ve kimyasal etkilere karşı koruyucu,

hijyenik ve yüzeysel ışığı düzenleyerek mimari kısımları aydınlatıcı bir malzeme olarak uygulanmaktadır.

 

 

 

 

BOYAYI TEŞKİL EDEN BİLEŞİMLER

1-

Bağlayıcılar (Alkid veya reçine diye de adlandırılır)

2-

Pigmentler (Boyar maddeler )

3-

Extenders (Yardımcı pigmentler )

4-

Katkı ve dolgu maddeleri (Talk, kalsit, barit vs. )

5-

Kimyasal ajanlar ve yardımcılar ( Disperse ediciler, Yüzey düzelticiler, Kabuk önleyiciler, Kurumayı sağlayan yardımcılar, Çökme önleyiciler vs. )

6-

Solventler ve İncelticiler (Boya imalatı ve uygulama sırasında akışkanlığı ve uygulamayı kolaylaştıran genelde petrol türevi sıvılar)

7-

Özel amaçlı boyalarda özel amacı sağlayan diğer kimyasallar

 

1) BAĞLAYICILAR

Bağlayıcı tanımı genel anlamda boyanın cinsine bağlı olarak çeşitli kuruyan yağlar,

alkid reçineleri, plastifiyanlardır.

Bunlar koruyucu bir film oluşturur ve boya içinde

renk, örtme, kıvamlılık, yoğunluk, dayanıklılık

gibi özellikler taşıyan pigment,

katkı ve dolgu maddeleri ile diğer kimyasal maddeleri bir arada tutmaya yararlar.

Bağlayıcılar boyalara önemli özellikler verdiklerinden

kullanım yerlerine göre değişik bağlayıcı sistemleri kullanılmaktadır.

Bağlayıcılar

boyaya sertlik, elastikiyet, parlaklık,

dış etkenlere ve kimyasallara karşı koruma, yapışma ve kuruma özellikleri gibi önemli özellikler verirler.

1- Kuruyan yağ türü bağlayıcılar:

Geçmişten günümüze dek boya yapımında kullanılan temel malzemelerdir.

Kuruyan bir yağın okside olması ve polimerleşmesi esasına dayanır.

Bunlar genellikle bitkisel orijinli yağlar olup,

örnek olarak bezir yağı, tunç ağacı yağı veya hayvansal balık yağı verilebilir.

Ancak en yaygın olarak kullanılan bezir yağıdır.

2- Sentetik emülsiyon esaslı maddeler:

Kuruyan yağlar ihtiva etmeyen bu tür malzemeye örnek olarak

PVA veya akrilik dispersiyonları gösterilebilir.

Bu maddelerle üretilen boyalar piyasada plastik boya olarak da adlandırılırlar.

Katılaşma, bünyesindeki suyun buharlaşması ile olur.

Müsait ortam koşullarında bu tür malzeme ile üretilen

boyalar dokunma kuruluğu seviyesinde veya

bir üst kat uygulamaya imkan verecek kuruluğa 1-2 saatte ulaşabilir.

3- Kimyasal kürle katılaşan bağlayıcı:

Bağlayıcılar iki bileşenli malzemelerdir.

Ana malzeme reçine, kullanım öncesinde kimyasal reaksiyonu oluşturacak

madde sertleştirici veya hızlandırıcı ile karıştırılır.

Sıvı halde uygulanan film başlatılmış veya aktive edilmiş reaksiyon sonucu katı hale geçer.

Bu tür malzemelere örnek olarak en yaygın olarak epoksi veya poliüretan reçineleri verebiliriz.

4- İnorganik bağlayıcılar:

Karıştırılmış olan suyun buharlaşması ve priz sonucu tabaka oluşturan çimento silikat türü maddelerdir.

Su ile karıştırılarak çimento ve kireç kullanarak badana olarak kullanılır.

 

 

2) PIGMENTLER ( BOYAR MADDELER )

Boyalara renklerini veren ve bağlayıcı içinde çözünmeyen organik ve anorganik yapıdaki

mikron büyüklüğündeki katı partiküllerdir.

Boyaya renk veren ve yanı sıra opaklık özelliği kazandıran malzemelerdir.

Ancak bu özelliklerin yanı sıra kullanılan pigment türüne ve kullanım amacına göre

kuru film kalınlığının artması boyayı bir anlamda fiziksel olarak donatma,

zararlı mor ötesi ışınları absorbe etme veya yansıtma,

metal yüzeylerde korozyonu önleme ve boyanın dayanımını artırma gibi sonuçları da elde edilebilir.

Pigmentlerin boyaya renk vermesi,

güneş ışığının görülen renge ait ışınlarını yansıtmasına dayanan fiziksel bir olaydır.

Pigmentler tabii, sentetik, organik ve inorganiktir.

Kurşun ve çinko, boya pigmentlerine çok defa katılan maddelerdir.

Ancak bunlar pulverize edilmiş metaller olarak değil

kurşun karbon, kurşun sülfat ve çinko oksit gibi kimyevi metal bileşikler olarak kullanılır.

Beyaz kurşun ya saf kurşun karbon veya saf kurşun sülfattır.

Umumiyetle metalin ilk boyanması için kullanılan kırmızı kurşun bir kurşun oksittir.

Esas olarak pigmentler sadece verilen renge göre tatbik edilir.

Bugün pigmentlerin bir çok dekorlarda tesiri arttığı bilinmektedir.

Nadiren tek başına kullanılır.

Çeşitli renklere göre pigment seçimi ve miktarının tayini özel bir sanattır.

Alttaki rengi muhafaza etmek için boyanın hassasiyetini ve gücünü saklama işi,

kullanılan çeşitli pigmentlere göre çok fazla değişir.

Umumiyetle koyu pigmentler, çok donuk olanlar, parlak pigmentlerden çok daha tesirlidir.

Pigmentli boyanın sürülmesini kolaylaştıran yağın kırılma indeksi arasındaki fark,

boyanın saklama gücünü geniş çapta tespit eder.

Fark ne kadar çok olursa saklama gücü o kadar fazla olur.

Boyanın muhafaza gücüne tesir eden diğer bir faktör pigmentin zerre ebadıdır.

Kullanılacak pigment ne kadar iyi olursa kullanıldığı boyanın muhafaza gücüde o kadar büyük olur.

Keza boya filminde düzgünlüğün temin edilebilmesi için iyi bir öğütmede mühimdir.

Bu bilhassa, makinelerin emaye boyalarında çok aranan bir husustur.

Ticari boya pigmentlerindeki ortalama zerre ebadı 0,0001 ile 0,0006 milimetredir.

 

3) EXTENDERS ( YARDIMCI PIGMENTLER )

Boya içine girildiğinde direkt örtücülük vermeyen

fakat diğer bazı özellikler (yoğunluk, matlık verme vs) kazandıran maddelerdir.

 

4) KATKI VE DOLGU MADDELERİ

Boyanın yoğunluk yüzey düzgünlüğü, matlığı, maliyeti gibi unsurları ayarlamak amacıyla boya içine girilen katı maddelerdir.

 

5) KİMYASAL AJANLAR

 

Boyaya düşük oranlarda girildiği halde boya üretimi,

boya kürlenmesi veya boyanın depolanması ve uygulanması

sırasında boyaya önemli özellikler kazandıran dispers ediciler,

ıslatıcılar, pigment yüzmesini önleyiciler,

düzgün yayılmayı sağlayıcılar, çökme önleyiciler, köpük kesiciler, akışkanlığı kontrol ediciler,

kabuk önleyiciler, sarkma önleyiciler, kurutucular, matlaştırıcılar,

fungusitler (küf ve bakteri önleyiciler), kayganlaştırıcılar,

elektrik direncini azaltan katkılar, U.V. sararması önleyiciler, katalistler vs kimyasallardır.

 

 

6) SOLVENTLER VE İNCELTİCİLER

 

Boya üretimi ve uygulaması sırasında bağlayıcıya ve boyaya uygun

bir uygulama kıvamı (vizkozite) sağlayarak boya içindeki diğer bileşiklerin

homojen bir faz oluşturması amacıyla boyaya ilave edilen sıvı malzemelerdir.

Bunlar uygulama sonrası bağlayıcı,

pigmenti koruyucu ve dekoratif bir film halinde bırakarak

boyanın uygulandığı yüzeyden buharlaşarak yüzeyi terk ederler.

Bu malzemeler boya akışkanlığının

istenilen seviyeye getirilmesi ve uygulamayı kolaylaştırmak için kullanılır.

Emülsiyon esaslı boyalar dışındaki boyalar genellikle kullanıma uygun kıvamda hazırlanmıştır.

Ancak gerekli hallerde uygun tür malzemelerle inceltilebilirler.

İnceltme işlemi gerekli hallerde yüzeye daha iyi nüfuz etmesini sağlayabileceği gibi

püskürtme yönteminin kullanıldığı hallerde de boya kalınlığının,

vizkositesinin ayarlanmasında da yararlanılmaktadır.

Emülsiyon esaslı boyalarda ise inceltme su ile olmaktadır.

İnceltmenin fazla yapılması, boyanın opaklığı, örtücülüğü ve diğer özellikleri üzerinde

olumsuz sonuçlar doğurur. İnceltmenin yapılmasının gerektiği hallerde

boya üreticisinin tavsiyeleri doğrultusunda önerilen uygun incelticilerin kullanılması gereklidir.

Mineral ispirto ve türbentin, normal yağ ve vernik boyalar için tiner olarak kullanılır.

Kokusuz deoresinous boyalar için inceltici olarak kokusuz madeni ispirto kullanılır.

Xylol, soğuk tatbikli katran-zift boyaları için tinerdir.

Sarı vernik reçinesi tineri alkoller, ketonlar acetates ve sık sık damıtılmış katran gibi solventlerin karışımıdır.

Su, çimento boya, badana ve sair sulu boyalar için tinerdir.

Bezir yağı da tiner olarak, bilhassa harici ağaç boyaların ilk astarlarında faydalıdır.

Gerek ham yağ ve gerekse kaynatılmış yağ bu gaye için kullanılır.

Atmosferik şartların ham yağın geç kurumasına sebep olması halinde kaynatılmış

yağ kullanılması tercih edilir.

 

Solventlerin çeşitli boyalarda kullanılması için şu özelliklere dikkat edilir.

1- Çözünürlük gücü

2- Buharlaşma hızı

3- Kaynama noktası

4- Alevlenme noktası

5- Kokusu

6- Toksitite

7- Korozyon

 8-Fiyatı

BOYALARDA KULLANILAN BAZI TANIMLAR

1-KURUMA

Boyaların sıvı veya pasta halinden katı hale geçme olayına kuruma;

bu iş için geçen zamana ise kuruma zamanı denir.

Otomotiv boyalarında genellikle ilk önce solvent buharlaşarak yüzeyden uzaklaşır

daha sonra ise boya filmi atmosferden oksijen emerek sertleşme sürecine girer.

Boyalar hemen kurumuş gözükseler de kimyasal setleşme dediğimiz

tam kürlenme süresini en az 72 saatte tamamlar.

Boyalar kurumalarına göre ;

1- Hava oksidasyonu ile kuruyan boyalar (Kuruyan yağlarla yapılmış sentetik boya sistemleri)

2- Solvent uçması ile kuruyan boyalar (Selülozik boyalar)

3- Kimyasal reaksiyon ile kuruyan boyalar (Çift komponentli boya sistemleri - Akrilik, Poliüretan, Epoksi, Polyester vs.)

4- Isı ile kuruyan boyalar (Alkid Melamin sistemler - Fırın kurumalı boyalar, Elektrostatik tos boyalar) vs olmak üzere çeşitli tiplere ayrılabilirler.

2-VİSKOZİTE

Akışkanların akmaya karşı gösterdikleri direnç olarak tanımlanır.

Boya cinslerine ve bağlayıcı tiplerine bağlı olarak değişik viskozite bakma yöntemleri vardır.

Viskozite belirlenirken sıcaklık ile viskozite arasındaki ilişki çok önemli olup boyanın kalitesine direkt etki eder.

3-SERTLİK

Boyaların iz ve çizilmeye karşı olan dirençleridir.

4-PARLAKLIK

Işığın yüzey tarafından absorbe edilmeyen kısmının yansımasıdır. Bakış açısına göre değişir.

1- Çok parlak boyalar 85 gloss ve üstü

2- Parlak boyalar 70 - 85 gloss

3- Yarı parlak boyalar 30 - 70 gloss

4- Yarı mat boyalar 6 - 30 gloss

5- Mat boyalar 0 - 6 gloss

5-RENK

Maddeler üzerilerine düşen

beyaz ışık hüzmesindeki ışınlardan frekansları

kendi elektron titreşim frekanslarına uygun olanı absorbe eder kalanı yansıtır.

Yansıyan o maddenin rengidir.

 

 

 

6-ÖRTME GÜCÜ

Boyanın tatbik edildiği yüzeyi tam olarak kapatabilme yeteneğidir.

7-ESNEKLİK

Boya filminin boyanan yüzeyin eğilmesi ve bükülmesi halinde çatlama,

kırılma ve kopma olmamasıdır.

8-YAPIŞMA

Boya ile boyanan yüzey arasındaki çekme kuvveti ve yüzeyin pürüzlülüğü sayesinde

oluşan film tabakasının yüzeyde tutunması.

İyi bir yapışma için yüzeyin yağsız, passız, toz ve kirlerden iyice temizlenmiş olması gerekmektedir.

9-KANAMA

Kuru film üzerine boya tatbikinde boya filmine pigment ve bağlayıcı transferinden dolayı

meydana gelen görünümlerdir.

 

 

REOLOJİ

VE

BOYA

Boyanın üretim aşamasından, uygulama aşamasına

kadar geçirdiği tüm süreçlerde ve boya kalitesinin belirlenmesinde

reolojik özellikler son derece etkilidir.

Boyanın rahat proses edilebilirliği (pompalanabilirlik, disperse edilebilirlik..vb.),

kararlı bir şekilde depolanabilir olması,

uygulama sırasında gerekli akışkanlıkta olurken uygulama sonrası istenilen ölçüde yayılması,

kürlenme sonrasında da beklenen kuru film özelliklerine sahip olması gerekir.

Bütün bu süreçleri sağlıklı yönetebilmek için,

boyanın reolojik davranışına ve yapısal özelliklerinin anlaşılmasına ihtiyaç vardır.

Bunu yapabilmek için birçok analiz tekniği bulunmakla beraber;

malzemenin yapısal özelliklerini detaylı

bir şekilde inceleyebilmemize olanak sağlayan teknik, salınımlı reolojik test tekniğidir.

 

YÜZEY GERİLİMİ

Yüzey enerjisi, yüzeydeki moleküllerin,

sıvı yığınındaki moleküllere göre daha fazla olan serbest enerjileridir.

Tüm maddelerin yüzey enerjileri,bunların bir birim yüzey alanı oluşturmaları için gerekli

işe eşdeğerdir.

Toplam Yüzey Serbest Enerjisi=×γA γ:Yüzey gerilimi

A: Yüzey büyüklüğü Termodinamiğin

2. Yasasından yapılan çıkarımlarla şu denge kuralı türetilir:

Kapalı bir sistem için en kararlı konum,yani denge konumu,

o sistem için mümkün olan en düşük enerjili konumdur

Farklı yüzey gerilimlerinde iki yaş boyayı ele alırsak ,

bunların film oluşturma sürecinde aynı ölçüde düşük bir yüzey serbest enerjisine sahip olmaları için,

yüzey gerilimleriyle ters orantılı büyüklükteki yüzey alanlarına sahip olmaları gerekecektir.

Yani , γB 〉 γK ise γB x AB = γK x AK olması için AB < AK olması gerekecektir.

Başka bir deyişle, yüzey gerilimi daha düşük olan boya, daha geniş yüzeyleri tolere edebilecektir.

İki boyanın da aynı toplam yüzey alanına,

A, sahip birer film oluşturmaları durumunda düşük yüzey gerilimine sahip olan örnek,

daha kararlı bir yapıya sahip olacaktır.

Daha yüksek yüzey gerilimine

sahip olan örneğin de diğeri kadar kararlı olması ancak sahip olduğu yüzeyin azalmasıyla mümkündür.

Boya dilinde bunun adı

“ yüzeyden kaçma “

veya

“ıslatamama” dır

 

 

 YÜZEY AKTİF MADDELER

Boya endüstrisinde özellikle de son zamanlarda hızla gelişen

sulu sistemlerde yüzey aktif maddeler suyun yüksek yüzey geriliminden ötürü kullanılıyor.

Yüksek yüzey gerilimi nedeniyle boya içeriğindeki maddelerden

özellikle pigment ve dolgular gibi katı maddelerin

su tarafından mükkemmel bir şekilde ıslatılması gerekiyor.

Bu da ancak yüzey aktif maddelerin kullanılması ile mümkün olabiliyor.

Yüzey aktif maddeler su ile katı arayüzeyinde birikerek

su molekülleri arasındaki hidrojen bağlarını zayıflatarak moleküllerin

katıların küçük girinti çıkıntılarına kolayca nüfuz etmesine yardımcı oluyor. 

 

 

BOYANIN TARİHİ

 

İndigo adı verilen mavi renkli boya, ilk insanlar tarafından kullanılmaya başlandı.

Mısır’ da 5 bin yıl önce, indigo mavisi, giysilerin boyanmasında kullanılıyordu.

Yine Mısırlılar

, juvve denilen bir bitkinin kökünden kırmızı Doya,

çivi otu denilen bir bitkinin köklerinden,

indigodan farklı tonda bir mavi boya,

yalancısafran kökünden de,

koyu kırmızı bir boya elde etmeyi başardılar. 

M.Ö 1000 yıllarında,

Fenike kıyılarında bazı deniz

kabuklularının bezlerinden erguvan renginde bir boya elde ediliyordu.

Meksika ve Orta Amerika’da,

hanım böceğinin gövdesi kurutulduktan sonra, tozundan kırmızı boya yapılıyordu.

Ege sahillerinde yaşayanlar da kırmızı böceğinin gebe dişilerinden

kırmızı renkte bir boya elde etmeyi öğrenmişlerdi.

Eski insanlar, boya üretmekte usta oldukları kadar,

boyama tekniğinde de hayli ilerleme sağlamışlardı.

Örneğin, bir kumaşı boyamadan önce, boyanın içine renklere kalıcılık s

ağlayacak bazı maddeler karıştırmayı biliyorlardı.

Boya ve boyacılık tekniği, 1850′li yıllara kadar büyük bir gelişim göstermedi.

O yıllarda, renklerin kalıcılığında büyük etkisi olan krom tuzlarının

bu sanayie girmesiyle yeni bir çığır açıldı ve hızlı bir gelişme gözlendi.

 

 

 

 

 

 

 

İÇ  CEPHE  BOYALARI

 

 

FİLLİ  BOYA

http://www.filliboya.com.tr/

 

 

 

 

JOTUN  BOYA

http://www.jotun.com/tr/tr/

 

Salon

Ailemizle vakit geçirdiğimiz,

misafirlerimizi ağırladığımız salonlarımız evimizin kimliği hakkında da büyük ipuçları veriyor.

Rahatlık, dinlenme ve huzur temaları ön planda ise soğuk renk tonlarını (yeşil, mavi, mor)

eğer hareketli, canlı ve dinamik bir atmosfer yakalamak istiyorsanız sıcak renkleri ( sarı, turuncu, kırmızı)

kullanabilirsiniz.

Çalışma Odası

Ofis amaçlı kullandığımız ya da küçük işlerimizi organize ettiğimiz çalışma odalarımıza sıra geldi.

Odanız için seçeceğiniz rengin çalışma istediğiniz üzerinde de büyük bir etkisi olduğunu biliyor muydunuz?  

Konsantrasyon gerektiren işleriniz varsa dikkatinizi toplamanıza yardımcı olacak

soğuk renkleri ( yeşil, mavi, mor) tercih edebilirsiniz.

Yeni ve yaratıcı fikirler üretmek istiyorsanız size

ilham vermesi için sıcak renklere ( kırmızı, sarı, turuncu) yönelebilirsiniz.

Bu renkleri çok güçlü tonlarda kullanmak yerine biraz daha pastel tonlarına yönelebilirsiniz.

Ya da tüm duvarları tek bir renk ile boyamak yerine

tek bir duvarda güçlü bir renk kullanıp diğer üç duvarda beyaz ve krem tonları ile enerjisini dengeleyebilirsiniz.

Çocuk Odası

Bebeğinizi en güzel renklerle boyanmış odasıyla karşılayalın. Mavi, pembe ya da belki sarı? 

Hobi Odası

Hobi odalarınızda yaratıcılık ve ilham duygularını çağrıştıracak renkleri kullanmaya ne dersiniz?

Yüksek enerjisi ve neşesi ile kırmızı, sarı, turuncu gibi sıcak renk tonlarından seçim yapabilirsiniz. 

Yatak Odası

Yatak odalarınız için sıcak, soğuk, maskülen ya da kontrast renklerden seçim yapabilirsiniz.

Seçiminiz ne olursa olsun renginiz sizi yansıtsın! 

Yatak odamız yeni bir güne gözümüzü

ilk açtığımız ve günü bitirdiğimiz, bizim için çok özel bir mekan... 

Seçeceğimiz renk, sabah güne verimli bir şekilde

başlamamıza ve geceleri de huzurlu bir şekilde uykuya dalmamıza yardımcı olmalıdır.

Çok koyu renkler ve sert kontrastlar yerine daha yumuşak ve göz yormayan renkler seçilebilir.  

Yeşil, mavi ve mor renklerinin dinlendirici ve huzur verici etkileri bulunmaktadır.

Bulundukları ortama dinginlik katarlar.

Soğuk renk grubuna giren bu renklerin açık tonları yatak odalarında kullanılabilir.  

Eğer daha hareketli, cıvıl cıvıl bir odanız olsun

istiyorsanız sıcak renkleri kullanarak bu havayı yakalayabilirsiniz;

fakat oda içerisindeki enerjiyi dengeleyebilmek için

mutlaka tamamlayıcı rengi de oda içerisinde kulllanmaya özen gösteriniz. 

Mutfak/Yemek Odası

Mutfaklar, özellikle kadınlar için evin en hareketli mekanlarından birisi. 

En lezzetli tatlara ve tüm ailenin birlikte vakit geçirdiği en keyifli yemeklere

ilham veren mutfaklarda hangi renkleri kullanmalıyız?


Mevcut mekan ile uyum sağlayacak olan sıcak renk grubunu mutfaklarda kullanabiliriz.

Örneğin duvarlarımızda turuncu rengi kullanıyorsak

bu durumda mekandaki enerjiyi dengelemek için turuncunun tamamlayıcı rengi olan yeşili de

mekan içerisinde aksesuarlarda vs. kullanabiliriz.  

Mutfağın çok küçük olması durumunda ise bu durumda mekan genişletici renkler önerilebilir.

Soğuk renk grubu kullanılabilinecği gibi en fazla yansıtma oranına sahip olan beyaz da kullanılabilir.

 Koyu tonlar ise ısıyı içine çeker ve yansıtmazlar,

ve duvarları olduğundan daha yakın gösterebilirler,

o nedenle dar alanlarda çok fazla tercih edilmemesi tavsiye edilebilir. 

Koridor/Antre

Evimiz hakkındaki ilk izlenimi antrelerimiz veriyor.

Eve gittiğimizde ilk adımımızı attığınız ve misafirlerimizi karşıladığımız ilk mekan.

Renkler ile istediğiniz atmosferi yansıtmak aslında çok kolay.

 

 

REKLERİN  ANLAMLARI  VARMIDIR 

VE 

ÖNEMLİMİDİR

 

Renklerin insanlar üzerindeki etkisi hiç de yabana atılır cinsten değil.

Her ne kadar 'zevkler ve renkler tartışılmaz' dense de uzmanların elde ettikleri dikkat çekici sonuçların bu tartışmanın yapılmasında gecikildiğini açıkça gösteriyor.

Girdiğiniz bir lokantadan neden kalkmak istemediğiniz, yolda yürürken neden birden bire acıktığınız,

neden kapalı bir alanda otururken sıkıldığınız ya da neden bir kişi ile konuşmaya kalktığınız zaman size kaçamak cevaplar verdiğini hiç merak ettiniz mi?

İnanmayacaksınız belki ama işte bütün bunların cevabı renkler...

Renkler kendi dilleriyle karşınızdakine, muhatabınıza sizin karakterinizi sizden önce anlatıyor.

İşte renklerin yadsınamaz etkisini fark eden batılı şirketler, bunu iş hayatında sıklıkla

kullanmaya başlamış ve çok da başarılı olmuşlar. Hayatımızı şekillendiren, bizi kimi zaman neşeli, kimi zaman da düşünceli yapan renkler ve marifetleri saymakla bitmez. 

Renkler hayatımızın parçası.

Peki renklerin hayatımızı nasıl etkilediğini biliyor musunuz?

Renk seçiminin kimi zaman karakterimizi yansıttığından ya da seçtiğimiz rengin bize olumlu ve olumsuz etkileri olduğundan haberiniz var mı? 

KIRMIZI : 

Bu renk canlılık ve dinamizmle ilgili bir renktir. Mutluluğu temsil eder.

Kırmızı renk, fiziksel olarak; ataklığı, canlılığı ve duygusal bağlamda; bir işi sonuna kadar götüren azmi ve kararlılığı gösterir. 


İştah açar. O yüzden dünyadaki gıda firmalarının çoğu logosunda kırmızıyı kullanır. Kırmızı tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır.

Yanlış bir inanış vardır; boğaların kırmızıya saldırdığı sanılır. Oysa boğalar renk körüdür. Kırmızıya değil, kendilerine sallanan koyu renkli beze saldırır. 

YEŞİL : Duygusal olarak bizi en çok etkileyen bir organımız olan kalp organının , bu rengin yaydığı enerji alanında olduğu düşünülür.

Doğanın ve baharın rengidir. Güven veren renktir. O yüzden bankaların logolarında hakim renktir. Yeşil yaratıcılığı körükler.

Bu yüzden büyük lokanta mutfaklarında yeşil tercih edilir. Hastanelerde de yeşil rahatlatıcı özelliği nedeniyle kullanılır.

Yeşil alanda insanların daha az mide rahatsızlığı çektiği saptanmıştır. 

SİYAH : 

Duygusallığı ve hüznü simgeler. Gücü ve tutkuyu temsil eder. Bizde ve batıda siyah matemi temsil ederken, Japonya'da siyah mutluluktur.

Siyah fonda kullanılırsa karamsarlığı çağrıştırır. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan odaları tercih ederdi. 

MAVİ :

 Vücudumuzda boğaz bölgesini yansıtan bir renktir. Mavi renk gökyüzünün ve geniş ufukların, denizin simgesidir.

Sınırsızlığı ve uzak bakışlılığı simgeler. Huzuru temsil eder ve sakinleştirir.

Araplar mavinin kan akışını yavaşlattığına inanır, nazar boncuğu o yüzden mavidir.

Batıda intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyarlar. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık yaptığı saptanmıştır. 

LACİVERT : 

Kozmik renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgeler. O yüzden dünyadaki firmaların yarıdan fazlası logolarında laciverdi kullanır. Lacivert giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı hissederler. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır. 

MOR :

 Eskiden beri ihtişam ve lüksün son basamağı olarak düşünülür.

Tarih , yüksek sınıfların, saray mensuplarının daima morla bezendiklerini kaydeder.

Nevrotik duyguları açığa çıkardığından, insanların bilinçaltını korkuttuğu saptanmıştır.

İntihar edenlerin beğendiği renktir. 

PEMBE :

 Uyum ,neşe , şirinliğin ve sevginin simgesi. Rahat hissettiren ve dinlendiren bir renktir.

Bu yüzden bazı büyük mağazalar tezgahtarlarına pembe üniforma giydirir ki,

müşteriler kendilerini rahat hissetsin diye.

Pembe aynı zamanda çocuk rengidir. 

SARI : 

Sarı zeka , incelik ve pratiklikle ilgilidir. Toplumsal yaşamı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır.

Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin sembolüdür. Dikkat çekiciliğinden dolayı dünyada taksiler sarıdır.

Sarı ayrıca hüzün ve özlemin rengidir. Sonbaharın tüm hüzünlü güzelliğinde onun her rengini izlemek mümkündür. :

Temizliği ve saflığı temsil eder. İstikrarı, devamlılığı simgeler.

Politikacılar beyazı pek severler, çünkü temiz, dürüst izlenimi vermek isterler... 


KAHVERENGİ : 

Gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir.

Kansas Ünv'de bir sergide, duvarların rengi değiştirilebilir hale getirilmiş.

onda beyaz kullanıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş.

Fon kahverengiye döndüğünde ise insanlar müzede daha çok yeri daha az zamanda gezmişler.

Kahverengi insanı hızlandırır. Bu yüzden fastfoodlar iç mekanda kahverengi kullanır.

Kahverengi toprak rengidir. Kıyafetlerde pek tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar kalabalıkta dikkat çekmezler. 

İşte renklerin dünyası, şirketlerin bunu nasıl kullandıkları...



 

DAHA  GENİŞ  ANLAMDA

RENKLERİN 

DİLİ

 


YEŞİL :

Yeşil, doğanın ve baharın rengidir, insanlar üzerindeki etkisi tartışılmaz. Yaratıcılığı körükler.

Ayrıca huzuru ve üretkenliği temsil eder. Güven ve rahatlık veren bir renktir.

Yeşil tabiatta hakim olan bir renk olduğu için rahatlatıcı ve sakinleştirici etkisi de büyüktür.

Yeşil rengin ağırlıklı kullanıldığı yerlerde üretkenlik artar.

Yeşil alanlarda insanların daha az mide ağrısı çektiği tespit edilmiştir.


Yeşil, güven ve huzur verir . O yüzden bankaların logolarında en çok tercih ettikleri iki renkten biridir.

Yatak odası için de rahatlatıcı bir renktir. Batıda büyük otellerin mutfaklarında duvar renginin, aşçıların yeniliklerini arttırmak için yeşile boyandığı söylenir.

Hastaneler de logo ve iç dizaynlarında yeşili tercih eder.

Çünkü rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Sakız paketlerinde ve sebze satılan yerlerde de yeşil en çok tercih edilen renktir. 

Sakinleştiren Yeşil

Dinlendirici bir renk olan yeşilin yorgun insanlar üzerinde yatıştırıcı, sakinleştirici bir etkisi vardır.

Özellikle mavi ile karıştırılmış yeşil, pasif, sinirli ve tansiyonlu anları azaltır.


Yeşil, sakinleştirici, iyileştirici ve yapıcı nitelikleriyle insanları olumlu etkileyen bir renktir. 

Yeşil rengin dekorasyondaki etkileri


Yeşil gözleri dinlendiren ve heyecan duygusunu azaltan bir renk olduğu için mekanlarda huzur verir.

Açık tonları daha duygusal atmosferler için tercih edilir.

Sonsuz bir tinsellik ve barışıklık duygusu da yarattığı için evlerde bol miktarda yeşil bitkiler bulundurulması tavsiye edilir.

İlkbahar mevsimini çağrıştıran özelliği ile, uygulandığı her mekana temiz hava ve canlılık katar.

Diğer yandan ofislerde kullanılan yeşil renk, güven verici bir izlenim bırakır.


Yeşil rengin simgeleri


Doğanın simgesi olan yeşil, yaşama umudunu simgeler.

Koyu yeşil renk haset, kıskançlık ve batıl inanç anlamlarını taşırken açık yeşil, yeni bir yaşamın, enerjinin ve bereketin rengidir.

Yeşil rengin insan sağlığı üzerindeki fiziksel etkileri

Dinlendirici bir renk olan yeşilin yorgun insanlar üzerindeki yatıştırıcı, sakinleştirici bir etkisi vardır.

Özellikle mavi ile karıştırılmış yeşil, pasif, sinirli ve tansiyonlu anları azaltır.

Gerginliği ve kan basıncını düşürür, hipnoz edici etkisi vardır, kılcal damarları açarak sıcaklık hissi uvandırır.

Yeşil ışınlar, duyguların dengelenmesine yardım eder ve hipofiz bezini uyarır.

Afrodizyak özelliğinden ötürü cinsel zindelik için kullanılır.

Yeşil titreşimler bakteri, virüs ve diğer mikroplara karşı dezenfektan rolü oynar.


Pastel yeşil yada koyu ise,kaslar ve kemikler üzerinde yapıcıdır.

Yeşil rengin vücut üzerindeki en belli başlı etkileri şöyle sıralanabilir:

Antiseptik:

Zayıflamayı önler.


Dezenfektan:Mikroorganizmaları ve bakterileri yok eder.

Yeşil ile tedavi edilebilir rahatsızlıklar arasında astım, yorgunluk, nezle, uykusuzluk, asabiyet ve çeşitli sinir hatsallıkları yer alır.

Yeşilin kontrendike olduğu bir durum tespit edilmemiştir.

Yeşil rengin psikolojik etkileri


Gözleri ve bedeni en çok dinlendiren renk olan yeşil,sıcak havalarda serin, serin havalarda sıcaklık hissi verir.

İnsanlara umut duygusunu aşıladığı gibi kendini psikolojik ve bedensel olarak iyi hissetmeyi de sağlar.

Psikolojik olarak yeşil renk, yüksek tansiyonlu ortamlardan çekilmeyi temsil eder.

Oturarak yapılan aktiviteler, konsantrasyon ve meditasyon için bu renk idealdir.

Yeşilin çocuk gelişimi üzerindeki etkileri 

Yeşil, çocukların birbirleriyle arkadaşça ve yardımsever bir şekilde iletişim kurabilecekleri samimi bir ortam yaratır.

Aynı zamanda,çocukların kendilerine olan saygılarını ve çevreyle uyum için yaşayabilme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur

Diğer yandan yeşil, arkadaşlarla yaşanabilecek zor durumlarda kendine güveni vurgular.

Başkalarından yardım istemek için onlara yaklaşabilmeleri konusunda çocukların kendilerini rahat hissetmelerine yardımcı olan yeşil renk,

eğiticilik rolü bakımından da hakim bir renktir.


KAHVERENGİ :


Gerçekçiliğin,plan ve sistemin rengidir. İnsanlar üzerinde canlılık hareketlilik etkisi bırakır.

Kansas Üniversitesi Sanat Müzesi'nde bir araştırma için halının altını elektronik bir sistemle donatmışlar, duvar rengini beyaz ve kahverengi olarak değişebilir yapmışlar.

Arka fon beyaz kullanıldığında, insanlar müzede yavaş hareket etmiş, daha uzun süre kalıp, daha fazla alanda dolaşmışlar.

Arka fon kahverengiye döndüğünde ise, insanlar müzede çok daha hızlı hareket edip, daha az alan dolaşmış ve müzeyi çok daha kısa sürede terk etmişler.

O yüzden dikkat ederseniz dünyadaki fast-food restaurantlarının hepsinin sandalyeleri ve masaları kahverengi, duvar boyaları ise kahverengi-şampanya-pembe karışımıdır.

Hiçbir fast-foodcunun duvarını beyaz göremezsiniz.

Burger King, Kentucky Fried Chicken ve benzer fast-foodlar yıllardır bilinçli olarak tüm duvarlarını baştan aşağıya kahverengi ağaç kaplama yaparlar.

Bizim lokantacılar ise hâlâ lüks tutkusunda... 

Büronuzda kahverengi mobilyalar kullanmayın! Kahverengi aynı zamandı teklifsiz, rahat bir renk olarak kabul edilir.

Karşınızdakinin kendini resmiyetten uzak, daha rahat hissetmesini ve açılmasını sağlar.

Tüm ünlüleri rahatlıkla konuşturmasıyla tanınan ünlü televizyoncu Larry King'i programında her seferinde kahverengi kravatlar ve ceketlerle görürsünüz. 

Rivayetlere göre 40'lı yıllardan bu yana Avustralya'da kahverengi üç parça takım elbise üretilmediği söylenir.

Batılılar, 'You blend in people' diyorlar. Kahverengi toprak rengidir ve diğer insanlar arasında kaybolur gidersiniz.

İş görüşmelerinizde , profesyonel toplantılarda sakın kahverengi giymeyin. 

Hayatı Hızlandıran Kahverengi

Kahverengi toprağın, yani doğumun ve bereketin rengidir. Kahverengi hareketleri hızlandırır.

Bu rengi seven insanlar fiziksel olarak çok duyarlıdırlar, tenleri çok hassastır ve sinirleri mükemmeldir.

Kahverengi toprak rengi olduğundan kaybolmanın ve saklanmanın da rengidir.

Kıyafetlerde pek fazla tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar dikkat çekmezler.Kahverengi, rahat bir renk olarak kabul edilir.

Bej gibi açık tonları ise ferahlığı, açık yürekliliği ve samimiyeti tanımlar.Kişinin kendini rahat , resmiyetten uzak hissetmesini ve paylaşımcı olmasını sağlar.

Birçok kişi kahverengi rengini kullanmaktan kaçınır ancak tonlarıyla kullanıldığında uygulama alanları genişler.

, sarı, turuncu ve kırmızı ile birlikte zengin ve derin bir anlam verir.Açık maviyle birleştirilince, modernizmi ve sportifliği anlatır.

Bejle birleştirildiğinde ise aktif, sofistike ve genç bir görünüm verir.Bu yüzden modada ve iç tasarım endüstrisinde kahverengi ve bej en çok kullanılan renkler arasındadır.

Kahverenginin dekorasyondaki etkileri


Kahverengi insan hareketini hızlandırdığı için özellikle fastfood restoranları, iç mekanlarında kahverengini kullanırlar.

Sosyal dengeyi ve toplum içinde rahatlığı

sağlayan renkler olarak ev dekorasyonunda da sıkça kullanılan kahverengi ve bej, özellikle zemine hakim olmalarıyla,

güvenlik duygusunu ve toprağın yarattığı rahatlık hissini verirler .Sıcak nötr nitelikleri, güvenlik ve bağlılık duygusu yaratır.

Diğer yandan yemek ve oturma odalarında şeftali rengiyle birlikte kullanıldıklarında, hem samimi hem de çocukların öteki kişilerle etkileşimi için sıcak bir ortam yaratır.

Kahverenginin simgeleri

Kahverengi, sağlamlık, güvenilirlik, rahatlık, dayanıklılık, basitlik ve dostluğu simgeleyen bir renktir.

Toprağın yani doğumun ve bereketin rengidir. Aura rengi olarak fazla rastlanmasa da anlaşılır ve pratik bir karakteri olan insanlar bu rengi tercih ederler.

Başarıya yavaş yavaş ulaşmanın simgesidir. Açık ve dürüst hareket etmenin sembolüdür.

Ancak kahverenginin diğer renklerle karışması bu özelliklerini gölgeleyebilir.

Sönük ve kırmızımsı bir kahverengi, duygusallığı daha ön plana alır. Bej anlayışın ifadesiyken koyu kahverengi ise huysuzluğu ve eleştirel bir yapıyı temsil eder. 

Kahverenginin insan sağlığı üzerindeki fiziksel etkileri 

Kahverengi hareketleri hızlandırır. Bu rengi seven insanlar fiziksel olarak çok duyarlıdırlar, tenleri çok hassastır ve sinirleri mükemmel bir alıcı olarak çalışır.

Bu renk üzerine, Kansas Üniversitesi için bir sanat galerisinde yapılan deney sırasında duvarları rengi bilgisayar yardımıyla değiştirilebilir hale getirilmiştir.

Fonda beyaz kullanıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş ,

kahverengiye döndüğünde ise insanlar daha hızlı hareket etmişlerdir ve bu şekilde müzede daha az zamanda gezmeyi başarmışlar.

Kahverenginin psikolojik etkileri

Renk listesinin başında olan kahverengi olan kişiler, daima özel bir çevreye ihtiyaç duyarlar çünkü kendilerini ancak bu çevrede güvenli hissederler.

yaşam sinirlerini yıpratır. Gerek duygusal gerekse maddesel güvensizlik onları herkesten fazla yorar.

Huzursuz, gerilimli ve sıkıcı atmosferlerden daima kaçarlar ve yüksek elektrikli ortamlar onları dünyaya küstürebilir.

Kahverengiyi tercih eden erkeklerin davranışları, yaşayışları ve giyinişleri sadedir .

Hayatta çok çabuk tatmin oldukları için pek fazla para harcamazlar.Müstakil yaşamasını seven kişilerdir.Makul olurlar bu yüzden duyguları çok ön planda değildir.

Sakinliği her durumu enine boyuna düşünmeyi ve çabuk karar vermemeyi severler.

Davranışlarında tutarlılık görülür. Kahverengini tercih eden kadınlar ise, geniş hayal gücünden uzak ve metodik olurlar.

Daima doğruyu sevdikleri için zararsız bir yalan söylemekten çekinirler.Sabır ve sevgileri sonsuzdur.Onun için çok iyi birer anne olurlar.

KIRMIZI


Mutluluğu temsil eder ve kişinin iştahını açar.

Dünyadaki ünlü gıda firmalarının hepsinin logosunun kırmızı olduğunu hayretle fark edeceksiniz;

Coca Cola, Pizza Hut, MC Donald's, Ülker, Burger King... Bu listeyi binlere çıkarabilirsiniz. 

Ne kadar parlak olursa olsun, hiçbir renk kırmızı kadar dikkat çekmez.

İnsanların üzerinde canlandırıcı,kışkırtıcı ve heyecan verici bir etki yaratır.

Tansiyonu yükseltir,kan akışını hızlandırır.

Aşkın ve arzunun rengidir.

Kırmızı dolaşım sistemindeki kan akımını hızlandırır.

Çocuk eşyalarında bu tonun fazla kullanılması, çocukların mutluluğunu temsil etmesindendir.

Heyecan Veren Kırmızı

Kırmızı her ortama hayat ve enerji verir.

Hormonal artışı sağlayan ,cinsel aktiviteyi artıran ve yaraların iyileşmesini kolaylaştıran kırmızı,düşünceyi de etkiler.

Ana renklerden biri olan ve birçok insanın ilk tercihlerinden biri olan kırmızı en dominant ve dinamik renk olarak tanımlanabilir.

Çarpıcı ve heyecan verici doğasıyla kırmızı renk,dikkat çekicidir.

Harekete geçiren etkisiyle ,bakan kişinin ilgisini toplar ve yoğunlaştırır.

Kırmızı renk skalasında yer alan gül, kestane ve bordo renkler güzel ve ifade edicidir.,buna ek olarak evrensel olarak çekici ve duygusal renkler olarak bilinir.

Bordo ve gül kırmızısı tonları ,özellikle çocukları eğlenceye çağırır ve sevgi duygusunu uyandırır.

Kırmızının dekorasyondaki etkileri


Kırmızı,her ortama hayat ve enerji verir.Güçlü ve yoğun ışık olduğu zaman kırmızı bir mekanda daha fazla vurgulanır.

Renkten en fazla söz edilen anlar.ışık yoğunluklarının olduğu anlardır,diğer yandan az ışıklı ortamlarda kırmızı şiddetini kaybeder..

Daha dingin ortamlarda saf kırmızı çok nadir kullanılır çünkü onun göze batan ve çok güçlü etkisi mekanı yorabilir.

Diğer yandan daha iddialı ve hareketli yerlerde kırmızı .sıcaklık ve enerji kaynağıdır.

Örneğin oturma odasında vurgulanan renk olarak kullanıldığında aile bireylerine canlılık verir ve yaratıcı etkinliklerde bulunmaları için harekete geçirir.

Kırmızı rengin simgeleri


Kırmızı ateşin,tutkunun,öfkenin tehlikenin ve yıkımın sembolüdür.Diğer yandan cesaret ve onaylama anlamına gelir.

Romalılar ve Spartalılar ,savaşlarda motivasyon sağlamak için kırmızı bayrak kullanırdı..

Bu durum, adrenalinin açığa çıkmasını sağlayarak enerji düzeyinin yükselmesine yardımcı olurdu

Yunanlıların Savaş tanrısı Mars'ın kullandığı iki tekerlekli savaş arabası da kırmızıydı Mefisto hep kırmızı renk kullanarak resmedilirdi.

Ateşin ve kanın sembolü olan merhameti ve cömertçe sergilenen fedakarlığı da ifade eder.

Kırmızının insan sağlığı üzerindeki etkileri


Hormanal artışı sağlayan ,cinsel aktiviteyi artıran ve yaraların iyileşmesini kolaylaştıran kırmızı ,

insan organizmasındaki faaliyetinin yanı sıra vücuttaki dengenin dağılmasına da yardımcı olur .

Kan basıncını ve nabız seviyesini arttırdığı gibi belli bir süre sonra bu durum ,tam tersine de dönebilir.

Kırmızının koyu tonları,kanı hatırlatır ve canlılığı bastırır.


Kırmızı tüm insan sistemini harekete geçirir.duygusal sinirlere etkilidir,dolayısıyla koklama, görme, tat alma ve dokunma duyularını tetikler.

Kan dolaşımını harekete geçirir ve sinir sistemini canlandırır.Hemoglobin kırmızı ışınlardan oluşmuştur.

Bu ışınlar ısı yaratarak karaciğer kas sistemine ve sol beyin lobuna enerji ve canlılık verir,kas gevşetici olarak kırmızının enerji dolu etkisi mükemmeldir.

Kırmızı ,vücutta birikmiş tuz kristallerini ayrıştırarak iyonlaşmayı da kolaylaştırır.

Yaratılan iyonlar,elektromanyetik enerjiyi bütün vücuda taşırlar; ışınlar içinde yüksek miktarda demir iyonu bulunan tuz kristallerini ayırır ve ısıyı serbest bırakırlar.

Kırmızının vücut üzerindeki en belli başlı etkileri şöyle sıralanabilir:.

Böbrek üstü bezleri:Böbreklerdeki adrenal bezlerinin işlevsel etkinliğini artıran bir etkisi vardır. 

Kalp:kalbin işlevsel etkinliğini arttıran etkisi vardır.

İdrar bezleri algılamayı arttırır. 

Kırmızı ile tedavi edilebilir hastalıklar anemi,astım kan hastalıkları ,bronşit,kabızlık, iç salgı sistemi bozuklukları,kaygı, felç, yorgunluk ve veremdir..

Kırmızının kontrendlike olduğu durumlar ise duygusal rahatsızlıklar, hipmani, ateş, hipertansiyon ve sinir hastalıklarıdır.

Kırmız rengin psikolojik etkileri

Psikolojik olarak kırmızı etkileyici olmakla beraber yorgunluğu artırır ve sinirlerin daha fazla gerilmesine sebep olabilir.

Diğer yandan pozitif etkisi ise yaratıcı düşünceyi kuvvetlendirmesidir. Kırmızı renk daha dışa dönük ve hayal gücü yüksek insanlar tarafından tercih edilir.,

psikoterapide ruh halini desteklemesi ve melankoliye karşı durmasıyla yer bulmuştur.

Kırmızı ,iç dünyaya olan ilginin dağılmasına ve bu ilginin dışarı doğru yönlenmesine yardımcı olur.

Üretici etkinlikleri harekete geçirmek ve pozitif düşünceleri yeniden canlandırmak için kırmızı tedavi edici bir renktir.

Kırmızının çocuk gelişimi üzerindeki etkisi

Kırmızı çocukları da harekette geçiren bir renktir .

Fiziksel anlamda tembel çocukların ufak tefek işler ve aile bireyleri ile birlikte spor yaparak enerjilerini harcayabilecekleri etkinliklere katılmaları için zindelik verir .

Ancak kırmızının çok kullanımı ,gereğinden fazla etkili olabilir ;çocuklarının hiperaktif ve huysuz olmasına neden olur.

Dolayısıyla aşırı agresif ve kızgın çocuklara kırmızı giydirmek yanlıştır.

Etrafındaki kişilerin dikkatini çekmesi için çocuklar yine kırmızı rengi tercih ederler.

Gül kırmızısı yaratıcılığı geliştirir ve üretken ,eğlenceli etkinliklerde bulunmasını sağlar.

Yumuşak dokusu ,çocukların oyun odasında yaratıcı oyunlar gerçekleştirmeleri için son derece iyi bir seçimdir.

Çocuklar ,pastel kırmızı rengin bulunduğu ortamlarda ise kendilerini özgür ve kısıtlandırılmamış hissederler.Bu renk ,sportif etkinliklerde aktif olma duygusunu da harekete geçirir.

Oyun arkadaşları arasında sevgi duygusunu ve centilmen davranışları vurgular.

SARI

Sarı güneşin rengi olduğu için kişinin günlük hayatına hakim olan renktir.

Özellikle açık sarı kişiye huzur verir. Morali bozuk olan kişiler, sarı rengin hakim olduğu ortamlarda kendilerini gevşemiş,hafiflemiş hissederler.

Sarı ayrıca hüzün ve özlemin rengidir.

Sonbaharın tüm hüzünlü güzelliğinde onun her rengini izlemek mümkündür.


Sarı, geçiciliğin ve dikkati çekiciliğin ifadesidir. O yüzden tüm dünyada taksiler sarıdır. Dikkat çeksin ve geçici olduğu bilinsin diye.

Araba kiralama firmaları logolarında hep sarıyı kullanırlar

'Ürün geçici, lütfen geri getirin' demek istiyorlar. O yüzden dünyada hiç bir banka ambleminde bildiğimiz sarıyı kullanmaz.

(Portakal ve bronz ya da bakır kimi zaman yer alabilir) Paranın geçici değil, kalıcı olmasını isterler.

Türkiye'de sarıyı logosunda baskın bir renk olarak kullanan tek banka, devlet bankası Vakıf bank'tır.


Enerjik Sarı

İyileştirici gücü yüksek olan sarı, sinir sistemini harekete geçirerek enerjiyi kaslara taşır.

Sarı renk tamamen geçiciliğin ifadesidir ve kısa zamanda tükenecek bir süreci gösterir.

Göze çarpan ve diğer renklerden kolayca ayırt edilebilen sarı aynı zamanda zekanın rengidir.

Eğlenceyi ,neşeyi ve keyfi de tanılayan sarının koyu tonları ise korkaklığı olduğu kadar hastalığı, ihaneti ve aldatmayı da çağrıştırır.

İlginçtir ki altın sarısı da onur ve sadakati temsil eder.

Sarı rengin dekorasyondaki yeri

Sarının dikkat çekiciliği ve ayırt edilebilme özelliklerinden ötürü ,güvenlikle ilgili bir çok alanda bu renk kullanılır.

Vurgulanması ve göze çarpması istenilen her noktada sarı , birçok renkten daha fazla kullanılır.

Dolayısıyla bu renk ,az ışıklı ,geniş ve kapalı ortamlar için idealdir.

Ofiste ise insanların yüksek verimli çalışmaları ve geç kalmamaları için sarı renk tercih edilir.


Sarı rengin simgeleri

Eski zamanlarda yaşayan insanlara göre ,sarı yaşamın canlılık ilkesini temsil etmekteydi . Bugün Çinlilere göre ise sarı ,asaleti simgelemektedir

Sarı rengin insan sağlığı üzerindeki fiziksel etkileri

Sarı, sinir sistemini harekete geçirerek enerjiyi kaslara taşır .arı renk kırmızı ve yeşilin iyileştirici gücüne sahiptir

.Sarının mide ve bağırsak bölgelerinde hazma yardımca olduğu görülmüştür.

Ayrıca karaciğer ve cilt üzerinde de temizleyici ve onarıcı etkisi vardır.

Sindirimi ve kan dolaşımını harekete geçirir,lenf bezleri ve dalağın çalışmasını düzenler.Sarı rengin vücut üzerindeki belli başlı etkileri şöyle sıralanabilir:

Hareket kasları uyarıcısı:kasların harekete geçmesi için enerji sağlayarak sinir sisteminin işlevsel etkinliğini arttırır.

Beslenme sistemine enerji sağlayıcı sindirim kanallarını harekete geçirir.

Lenfatik aktivatör:Beslenme için lenf bezlerinin işlevini artırı.

Dalak için depresan dalağın işlevsel etkiliğini azaltır.

Hazmettirici:Gıdaların,bağırsaklar bezleri ile pankreası uyarmasını ve vücut içinde emilmeye hazır bir madde haline gelmelerini sağlar.

Sinir onarıcı:Gözün damar tabakasındaki bezlerini ve beyin ile omur ilik bezlerini uyararak sinirlerin oluşumunda etkendir.

Beyin uyarımı :Beynini işlevsel etkinliğini arttırır.

Asit giderici:Asitleri etkisiz hale getirir.


Sarı renk ile tedavi edilebilir rahatsızlıklar arasında romatizma,,

kireçlenme, diyabet, sindirim problemleri, egzama, yorgunluk, hazımsızlık, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları,hazımsızlık ve depresyon sayılabilir.

Sarının kontrendike olduğu durumlar ise akut iltihap, sayıklama, ateş, kalp çarpıntısı, nevralji ve aşırı heyecandır.

Sarı rengin psikolojik etkileri

Sarı renk, umutsuzluğu kaldırarak yerine neşe, eğlence ve keyif katar.Sürekli bakıldığında ise rahatsız edici etkisi vardır.

Sarı rengin çocuk gelişiminde etkileri

Çocuklar, sarı rengin kendini belli eden ve çarpıcı özelliğine kayıtsız kalamazlar.

Algı odaklanması ve sözcüklerle rakamların Hatırlanması için zihni harekete geçirir.

Dikkat çeker ve eyleme geçmeden önce düşünmeyi hatırlatır.Uzun süre bakılması ben zor olan renktir.

Öğrenme sürecinde olumlu bir hava yaratması ve iletişimi ilerleten etkisi açısından

çocukların oyun alanlarının ve ders çalışma odalarının aydınlatılması için sarı renk tercih edilmelidir.

Az miktarda kullanılsa bile, parlaklığı, zihni harekete geçirir, ruhu besler.

Bu arada hasta yada iyileşmekte olan çocuklar için sıcak , neşeli ve samimi bir ortam sağlar.

Limon sarısı, aile bireyleriyle eğlenceli aktivitelere yöneltirken başkalarına karşı düşünceli olmayı vurgular.

Altın sarısı,çocukların bir işi zevk duyarak yapmalarına ve sonuçlandırmalarına yardımcı olur.

Bununla beraber parlak sarı,

özellikle küçük yaştaki çocukların hoşuna gider ve olumsuz koşullarla duygusal anlamda baş edilebilmeleri için onlara yardımcı olur.

Ayrıca karşılıklı konuşma isteği uyandırır.

Sarının fazla kullanımı ise, okul öncesi çağdaki çocuklar için gereğinden fazla etkili olabilir ve sıklıkla ağlamalarına neden olacak bir rahatsızlık ortaya çıkabilir.
 

TURUNCU


İştah Arttıran Turuncu


İştahı harekete geçiren ve tat alma duygusunu tetikleyen turuncuyu annenin doğum sırasında giymesi,

süt üretimini arttırıcı yönde etki yapar.

Turuncu kırmızıyla benzer özelliklere sahip bir renk.Saf halinin yanı sıra açık tonlarıyla ve gölgeli tonlarıyla da sevilir.

Ayrıca olgunluğu ve durağanlığıyla kırmızıdan daha az iddialıdır ve daha çok tercih edilir.


Turuncunu dekorasyondaki etkileri

İştah açıcı özelliğe sahip olduğu için özellikle yemek odalarında ve servi takımlarında kullanılan

,turuncu başkalarına karşı nezaketi ve saygıyı vurguladığı gibi sosyal etkileşimleri de arttırır.

Dolayısıyla ortak kullanım alanları (salon, tv odası, mutfak)turuncu renk için en uygun ortamlardır.

Turuncu, insanların algısını en çok ve en kolay etkileyen renklerden biri olarak bulunduğu grubu sayıca çok gösterir.

 

Eğer bir arada durduğunda olduğundan çok daha fazla sayıda ve sık görülmesini istediğiniz

ekorasyon öğeleri varsa kesinlikle onları turuncu seçmelisiniz.

Turuncu rengin simgeleri

Turuncu, güç ve dayanıklılığın rengidir.Ayrıca sıcaklığı, ateşi ve telaşı simgeler.

Neşenin ve bilgeliğin de sembolü olan turuncunun, insanlardaki sosyalleşme duygularını faaliyete geçirdiğini ifade eden uzmanlar,

bu rengin aşırı kullanımının sinir sistemini olumsuz yönde etkilediğini vurguluyorlar.

Uzmanlar, bu sebeple turuncuyu, yeşil ve mavinin tonlarıyla birlikte kullanmak gerektiğine dikkat çekiyorlar.

Turuncu rengin insan sağlığı üzerindeki etkileri

Turuncu, kırmızı ve sarı ışınlardan oluşmuştur ve iyileştirici etkisi kırmızı yada sarı tek başına yapacağı etkiden çok daha büyüktür.

İştahı harekete geçiren ve tat alma duygusunu tetikleyen turuncu neşeyi ve gücüde çağrıştırdığı için enerji açığa çıkarır.

Fiziksel zevk alma duygularını ve sosyalliği harekete geçirir.Ciğerleri genişletir,

kramplar karşısında gevşeticidir kalsiyumun emilimine yardımcıdır, nabzı hızlandırır.Annenin doğum sırasında turuncu giymesi, süt üretimini de arttırıcı etki yapar.

Turuncunun açık tonları ise romantik duygulara hitap eder. Turuncu rengin vücut üzerinden belli başlı etkileri şöyle sıralanabilir:

Solunum uyarıcısı solunumu arttırır.

Paratiroid depresan sağ ve sol tiroid bezlerinde bulunan 4 paratiroid bezinin işlevsel etkinliğini yok eder.

Tiroid enerji sağlayıcı:

Tiroid bezlerinin işlevsel etkinliğini arttırır.

Antispazmodik:Kasların hareketinden kaynaklanan ani, şiddetli ve istemsiz sıkışmaları ve spazmı önler.

Antirasitik :Raşitizmi veya kemik erimesini önler.

Aromatik: Güzel kokuları ortaya çıkarır ve uyarıcıdır.

Turuncu ile tedavi edilebilir rahatsızlıklar arasında astım, bronşit, soğuk algınlığı, hipertiroid, zihinsel yorgunluk, iştahsızlık, romatizma ve kireçlenme sayılabilir.

Turuncunun kontrendike olduğu bir durum ise tespit edilmemiştir.

Turuncu rengin psikolojik etkileri

Sosyalliği ve iyi huyluluğu arttıran bir renk olan turuncu hayatı daha mutlu olarak algılamayı sağlar.

Sinir sistemi gergin olanların turuncu kullanmaları önerilir çünkü bu rengin tüm tonları depresyona karşı birebir ilaç olarak görülür.

Burnunla beraber turuncu kırmızı gibi dışa dönük ve heyecan vericidir.

Canlılığı, yaratıcılığı, güveni,cesareti ve iletişimi kuvvetlendirdiği için psikolojik olarak insanı yaşama motive eder.

Turuncu rengin çocuk gelişimindeki etkileri

İlk olarak turuncunun, sessiz ve utangaç bir çocuğun kabuğunu kırması için en uygun renk olduğunu söylemeliyiz.

Bu rengin samimiyeti vurgulayan doğası, çocuklar arasındaki etkileşimi arttırır ve pasif bir çocuğun daha katılımcı olmasına yardımcı olur.

Diğer yandan turuncu, oyunlarla dolu canlı bir gün ve kutlamalar için seçilecek en eğlenceli renktir.

Açık turuncu, çocukların mizah duygusunu harekete geçirir.Şeftali rengi ise, gerçek dostluğu vurgular.


MAVİ

Mavinin dekorasyondaki etkileri

Görüntü olarak sakinliği ifade etmesine rağmen mavi, geniş alanlarda kullanıldığında kasvetli bir görüntü verir.

Bu nedenle özellikle açık mavi ,ofis ve ev ortamlarında ciddiyeti göstermek amacıyla sıkça tercih edilir.

Diğer yandan açık mavi renk,mekansal ferahlık sağlarken,koyu mavi ise serinlik veren bir etki yaratır.

Ancak kırmızının aksine mavi,yeme iç güdüsünü engelleyen bir renk olduğu için yemek odalarında pek kullanılmaz.

Diğer taraftan çocuk odalarında ,turuncu veya sarı gibi uyarıcı renkler yerine mavi kullanıldığında çocukların daha sakinleştikleri gözlenmiştir,

bu yüzden özellikle erkek çocuk odaları için mavi ,en doğru seçimlerden biri olacaktır.

Rengin simgeleri

Mavi renk gökyüzünün ve denizin simgesidir. Arap ülkeleri ,mavinin kan akışını yavaşlattığına inanır,nazar boncuğu bu yüzden mavidir.

Batıda ise intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyarlar.

Mavi rengin insan sağlığı üzerindeki fiziksel etkileri

Mavinin taşımış olduğu özellikler kırmızıya tamamen zıttır.

Örneğin mavinin bitkilerde büyümeyi yavaşlattığı ,insanlarda ise hormonsal aktiviteleri azalttığı gözlemlenmiştir.

İnsan organizması üzerindeki etkileri gözlendiğinde kan basıncını ve nabız oranını yavaşlattığı saptanmıştır.

Fakat bu etki tersine çevrilebilir.Antiseptik özelliğiyle de yaralar üzerinde de iyileştirici etkisi vardır.

Mavi rengin vücut üzerindeki en belli başlı etkileri şöyle sıralanabilir soğuk algınlığı ve gribal durumlar:Terlemeyi arttırır , ateşi düşürür,ağrıyı azaltır.

Canlılık vermede etkili: Beyin epifizini uyararak yaşama isteğini tetiklemede etkilidir.Mavi ile tedavi edilebilir rahatsızlıklar arasında yanıklar ,

katarakt,ateşli hastalıklar baş ağrısı kalp çarpıntısı,uykusuzluk, böbrek hastalıkları,romatizma ve öksürük sayılabilir.

Mavinin kontrendike olduğu durumlar ise,hipertansiyon ve kas zayıflığıdır.

Mavi rengin psikolojik etkileri

Mavi,sezgi gücünün ve karmaşık zihinsel becerilerin de simgesidir.

Mavi renk, sinirleri yatıştırması ile bir çeşit meditasyon ve duygusal arınma yolu sayılabilecek kadar etkilidir.

Beyni rahatlatırken içe dönüklüğü kabuğundan çıkartır ve manik depresif durumu sakinleşti

Çocuk gelişimindeki etkileri 

Mavi rengin hakim olduğu bir ortam ,duyguları sakinleştirdiği ve bedeni dinlendirdiği için özellikle çocukların başkalarıyla iletişim kurabilmesi için

duyarlı ve güvenilir bir atmosfer yaratır.Zihinsel sakinlik yaratmak ve duygusal dengeyi sağlayabilmek için çocuklarla ilgili her alanda mavi kullanılmalıdır.

Tarafsız sakin ve fikir alışverişini sağlayan açık mavi,aile içi sohbetler için kusursuz bir renktir.

aylaşım ve ilişki kurma duygularını anlayabilme yeteneğini de geliştirir.
 

BEYAZ

Beyaz, istikrarı, devamlılığı ve temizliği simgeler.

Bu yüzden fazla şaibeli olanların, beyaz ağırlıklı kıyafetleri seçmelerinde yarar var.

Beyaz elbiseler sizin temiz olduğunuz imajını verir.

Nazik,yumuşak, alçakgönüllü ve asil bir renktir. Hastanelerde ve spor giysilerde beyaz renk tercih edilir. Ayrıca beyaz masumiyetin,saflığın da sembolüdür. 

Dinlendiren Beyaz

Beyaz saflığın, yeni başlangıçların ve barışın rengidir. Bozulmamış, değerini kaybetmemiş ve kutsal sayılan kavramlar beyaz renkle temsil edilir.

Işığı yansıtan ve ortama ferahlı kazandıran beyaz, parlak ve enerji vericidir.

Bunun yanı sıra asaleti, zarafeti ve soğuk kanlılığı da ifade ettiği için, tıpkı saf ve mutluluk verici olduğu gibi soğuk ortamlar yaratmak istenildiğinde de kullanılır.

Beyazın dekorasyondaki etkileri

Beyaz özellikle hastaneler ve ilaç firmaları gibi sağlık ve hijyeni vurgulamak isteyen mekanlar için tercih edilen ilk renktir.

Bunun yanı sıra istikrarı v devamlılığı da temsil ettiği için beyaz rengin kullanıldığı ofisler daha güven verir.

Gözleri dinlendiren ve mekanı gerçek boyutlarından daha büyük gösteren beyaz, neredeyse tüm mimarlar tarafından tavsiye edilen bir renktir.

Işık, seçilen beyazın tonunu etkiler.Kuzeye bakan bir odada kreme yakın, güneşli bir odada ise, griye yakın beyaz kullanabilirsiniz.

Beyaz dengeleyici ve net kişiliğiyle bir çok mekanın kurtarıcısı ve gözdesidir.

Beyaz rengin simgeleri

Beyaz saflığı ve iyiliği simgeleyen renktir.Işığın sembolüdür;; masumiyeti ve saflığı da temsil eder.Barışçıl, uzlaşmacı, doğrucu ve rahat davranmayı simgeler.

Çinliler beyazın matem rengi olduğuna inanırken aslında beyaz, genel olarak tüm insanlar için mutlu ve sevinçli günlerin rengidir.

Gümüş rengine yaklaşan beyaz ise, inancı ve kutsallığı temsil eder.

Beyaz rengin insan sağlığı üzerindeki fiziksel etkileri

Beyaz temizliği sembolize eden bir renktir. Bu renk merkezi düzenli çalışan kişiler son derece adil, iyilik sever ve toleranslı kişilerdir.

Beyaz renk merkezi düzenli çalışmayan insanlarda ise merhametsizlik, kendine acıma, inzivaya çekilme insanlardan kaçma gibi belirtiler ortaya çıkar.

Beyaz renk ile ilgili tedavilerde uzmanlar hastalarını üzerinde altın, inci ve elmas gibi kıymetli taşları bulundururlar.

Bağırsak, akciğer hastalıkları ve şeker tedavisi beyaz renkle yapılır.

Beyaz rengin psikolojik etkileri

Bu rengi sevenler, çatışmadan uzak , farklı ve özgür bir dünyanın arayışı içinde olan insanlardır.

Beyazın saflığına inana kişiler aydınlığı seven, okumayı, düşünmeyi,ve yorumlamayı severler.

Boşluk duygusu içinde hayal dünyalarının çok geniş olduğu fark edilir.Beyazı sevenler, temizliği saflığın ve masumiyeti de severler.

Soğukkanlı tarafları güçlüdür ve bu da etrafındaki diğer insanlara çok etkiler.

Bununla beraber , beyaz rengi kullananların herkesle anlaşabilecek kadar geniş görüşlü oldukları saptanmıştır.

Beyaz rengin çocuk gelişimindeki etkileri

Beyaz renk, çocukların olumsuz bir durumda toparlanmalarını, yaşamda yeni bir yönde ilerlemelerini sağlar.

Kendine has saflığı ile özdeşleşen beyaz bir evde büyüyen çocuklar karalılığı severler.

Temizlik alışkanlığını diğer çocuklardan daha çabuk edindikleri gözlemlenmiştir.


PEMBE

Romantik ve Çekici Pembe

Pembe, sabah güneşinin rengi ,dişi duyguların ifadesidir.Yaşam dolu, mükemmel ve enerji veren bir renktir.

Sağlıklı olmanın ve daima genç kalmanın ifadesi olarak da tanımlanabilir. Pembe enerjisini kırmızıdan alır.

Kırmızıya göre daha yumuşaktır.

İlk baharın rengi olarak da tanımlayabileceğimiz pembenin bu saf yönü aynı zamanda kusursuz bir dünyanın ve hayaller peşinde koşulan bir yaşamın da habercisidir.

Pembe çekicidir, hünerlidir ve fantezi doludur.Dişi yönü gizleyemeyecek kadar aydınlıktır .

Pembenin dekorasyondaki etkileri

Hayallerin rengi pembe, ortama kazandırdığı enerjinin yanı sıra hassas etkileriyle çalışma alanlarında pek tercih edilmez.

Daha olumlu bir yaşamı düşlemenin rengi olarak,özellikle dekorasyonda kız çocuklarının odalarında kullanılır.

Pembe rengin simgeleri

Pembe saflığın, şekerin ve bebekleri ifadesidir.Hayalleri sembolize eden pembe, tıpkı kırmızı gibi aşı çağrıştırır.

Ancak kırmızı aşkın tutku yönünü yüceltirken pembe, romantik ve saf aşkın simgesi olmuştur.

Pembe rengin insan sağlığı üzerindeki psikolojik etkileri

Pembe rengin insan hayatında eksik olması

fizyolojik olarak epilepsi, sinir hastalıkları ve böbrek rahatsızlıklarına neden olur.

Tedaviye devam edildiği sürece kara üzüm, dut,lahana, pancar vb.

besin maddelerinin tüketilmesi tavsiye edilir.

Pembe rengin psikolojik etkileri

Pembe insanları sever. Pek çok kere pembe , partinin ve eğlencenin rengi de olmuştur.

Özellikle koyu pembe, kişiler arasındaki enerji değişimini sağlar.

utkunun rengi kırmızı eyleme geçme isteği uyandırırken, pembe fiziksel bir uyarıcı rolündedir.

embe aynı zamanda yaratıcılığı da etkiler.Pek çok kişi pembenin dişi rengi olduğunu düşünür.Erkeklerden çok azı bu rengi yaşamlarında kullanır.

Pembe rengin çocuk gelişimindeki etkileri

Pembe renk çocukların kolaylıkla uykuya dalmalarına yardımcı olur.

Özellikle kız bebeklerde kullanılan pembe, neşeli ve mutlu bir büyüme dönemine de etkili olur.Pembe rengi seven çocuklar çekingen olmalarına karşın bunu iyi şekilde saklarlar.
 

SİYAH

Siyah, gücü ve tutkuyu temsil eder. Hırsın da bir ifadesidir. Bizde ve Batı'da siyah, matemi simgelerken Japonya'da mutluluğun simgesidir.

Fonda kullanıldığında karamsarlığı çağrıştırır. Işığı yok eder. Konsantrasyonu en çok getiren renktir.

Einstein'in konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan bir odaya girip ve bu şekilde düşündüğü söylenir.

Tutkulu Siyah

Siyah her ne kadar ağırbaşlılığın ve soyluluğun ifadesi olsa bile şaşkınlığın,karışıklığın, üzüntünün kaybetmenin ve yas tutmanın da rengidir.

Hırslı inatçı ve şartları zorlayan insanlar siyah rengi çok severler. Varolma ve başkaldırışın rengi olan siyah gücü ve tutkuyu da temsil eder.

Bu nedenle tüm makam arabaları veya güç simgesi olan araçlar siyahtır.

Çocukların bulunduğu ortamlarda vurgu amacıyla siyah rengin kullanımı basitlik ve saflık etkisi yaratır.

Siyahın yoğun kullanıldığı bir oda gereğinden fazla etkili olabilir ve çocuk üzerinde ağırlık duygusuna ve depresyona neden olabilir.


Siyah rengin dekorasyondaki yeri


Korku ve umutsuzluğun yanı sıra ölümü de çağrıştıran siyah, ölçülü kullanıldığında, dekorasyonda zarafetin de işaretidir.

Uzmanlar kullanılacak boya renginin,

kullanılış amacına göre belirlenmesi gerektiğini ,renklerin,yansıttığı ışık ve hissettirdiği duygularla kişiler üzerinde çeşitli etkiler yapabileceğini belirtir..

bu sava göre beyaz, enerji sistemini dengeleyip geliştirirken ,

siyah yoğun bir enerjiye sahip olduğu için tek renk olarak kullanıldığında aşırılıkları dengeler.


Siyah rengin simgeleri


Siyah ölüm, başkaldırı, güç ve karşı durmanın rengidir. Haşmeti ve tutkuyu simgeler.

Diğer yandan evren ve uzay boşluğunu da temsil eder,renklerin yokluğudur

Bazı kültürlerde bilgeliğin rengi olarak kabul edilen siyahı seven kişilerin iş hayatında başarılı oldukları gözlenmiştir çünkü siyah aynı zamanda güç ve otorite simgesidir.

Özgüveni temsil eder, ağırlığı ve büyüklüğü.Tüm bunlara siyahın saygınlığına rağmen, gizemli ve seksi bir görünüm verdiğini de ekleyebiliriz.

Siyah rengin insan sağlığı üzerindeki etkileri

Siyah renk merkezi düzenli çalışan insanlar hareketli ve çok canlı tiplerdir.Merkez düzenli çalışmadığı zaman ise başka kişiler tarafından olumsuz yönde etkiler.

Bu tür kişilerde akıl hastalıkları ve psikomatik hastalıklar oluşur.

Bu renkle ilgili tedavilerde uzmanlar hastaların üstlerinde gümüş ve platin gibi çok değerli madenler bulundururlar.

Gıda maddelerinden ise siyah zeytin ve siyah erik gibi besinler tavsiye edilir.

Siyah rengin psikolojik etkileri

Siyah, ışığı yok ettiği için algıyı dağıtan unsurların etkisini en aza indiren ve dolayısıyla konsantrasyon sağlamakta kolaylığıyla da tanınan bir renktir.

Bazı ünlü düşünürlerin veya sanatçıların, ışıksız , karanlık bir odaya girerek konsantre oldukları söylenir..

Siyah seven insanlar olayları kendi süzgeçlerinden geçirip değerlendirirler ve kendi sistemlerine uymayan olaylara karşı direnç gösterirler.

Bu sessiz bir karşı koymadır,büyük reaksiyonlardan önce gizli inatçılık güderler. İnandıkları için sonuna kadar uğraşır ve asla yılmazlar.

Dolayısıyla siyah özgüveni en çok motive eden ve olumlu yönde etkileyen renktir.

Siyah rengin çocuk gelişimindeki etkileri

Siyahla büyüyen çocukların normlarına başkaldırdığı görülmüştür.Kararlarını vermeyi seven, inatçı ve hırslı çocuklar siyah rengi tercih ederler.
    

 

 

 

 

''''''ÖNEMLİDİR'''''''

PAYLAŞIMLARIMIZ 

GOOGLE VE DİĞER  ARAMA  MOTORUNDA  YAYINLANMIŞ 

ÇEŞİTLİ  ÇALIŞMALARDAKİ  ALINTILARDAN OLUŞMAKTADIR  VE  TAMAMEN BİZE  İLGİNÇ  GELEN  KONULARIN 

PAYLAŞIMINDA  FAYDA SAĞLAYABİLECEĞİMİZ DÜŞÜNCESİNDEN HAREKETLE ORTAYA  ÇIKMIŞTIR

VE

TİCARİ  DEĞİLDİR..

BİLGİ  AKTARIMLARIMIZDA  SAKINCALI  VEYA  PAYLAŞIMI  İSTENMEYEN ALINTILAR  OLURSA UYARILDIĞIMIZDA  PAYLAŞIMLARIMIZDAN  ÇIKARILACAKTIR...!!