1 ) ELEKTİRİK TESİSATI ZAYIF AKIM & KUVVETLİ AKIM KULLANILAN MALZEMLER PROJE TASARIM VE UYGULAMALARI

 

 

ELEKTİRİK

 

Arsiyan Elektrik

 

Elektrik Nedir....?

Türkçeye Fransızcadan geçen elektrik kelimesi, elektrik yüklerinin akışını ifade etmektedir.

Farklı şekillerde elde edilebilen ya da kendiliğinden oluşabilen elektrik, kendi içerisinde özel elektromanyetik alanlar oluşturmaktadır.

Elektrik, cihazların çalışması için gerekli olan enerjiyi sağlayarak kullanımını mümkün kılmaktadır.

 

Pedaş LED Aydınlatma Light + Building 2018 Standı - Aydınlatma Portalı

 

Elektrik Nasıl Keşfedildi....?

Elektrik, Amerika Birleşik Devletleri Başkanlarından biri olan Benjamin Franklin tarafından keşfedildi.

Mevcut keşif bir uçurtma deneyine dayanırken, elektrik anahtarı ile yıldırımdan kaynaklanan elektrik kıvılcımının kontrol edilmesi ile birlikte elektriğin keşfedildi.

Bu bakımdan tarihi kaynaklarda elektriğin mucidi olarak Benjamin Franklin ismi yer almaktadır.

Ancak günümüzdeki kullanımı mümkün hale getirilen ve elde edilen elektriğin kullanılmasını sağlayan keşif 1800 yılı itibariyle mümkün duruma gelmiştir.

Böyle bir gelişmenin ortaya çıkmasını sağlayan isim ise Alessandro Volta’dır. 

Volta, elektrik sistemi üzerine yaptığı araştırmalar ile birlikte pozitif ve negatif kavramlarını keşfetmiş ve ardından

iki konektörü birbirine bağlayarak ilk elektrik akımının üretilmesini sağlamıştır.

Hem Benjamin Franklin hem de Alessandro Volta, elektriğin günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmasının ilk adımlarını atmış olsa da

Elektriğin gerçek keşfi çok daha eski yıllara dayanmaktadır. 

İnsanlık tarihinin büyük bir bölümünün karanlıkta kalmasına neden olan elektrik, tarihi kaynaklarda kendine yer bulmaktadır.

Milattan Önce 2750 yılında yazılmış olan bir yazı, elektrik balığının keşfedildiğini ve böylece elektrik kavramı ile tanışıldığını göstermektedir.

Aynı zamanda sürtünme ile birlikte meydana gelen elektriklenme de tarihin ilk yılları itibariyle keşfedilmiştir.

Geçen yıllar ile birlikte daha fazla kişinin fark ettiği elektrik sistemi, aynı zamanda çeşitli çalışmalar ile desteklenerek kullanılabilir hale gelmesine önemli bir katkı sağlanmıştır.

Tarihsel süreç içerisinde elektrik üzerine yaptığı çalışmalar ile önemli katkılar sağlayan isimler ve çalışmaları ise şöyle;

  • 1771 – Luigi Galvani biyoelektriki keşfetti.
  •  
  • 1819-1820 – Hans Christian Orsted ve Andre Marie Ampere elektromanyetizmayı keşfetti.
  •  
  • 1821 – Michael Faraday elektrik motorunu keşfetti.
  •  
  • 1827 – Georg Ohm elektriksel devreleri keşfetti. 
  •  
  • 1887 – Heinrich Hertz elektrotlar üzerine yaptığı araştırma ile aydınlatma sistemini geliştirdi.
  •  
  • 1905 – Albert Einstein elektriğin taşınma sistemine açıklığa kavuşturdu. 

1800 yıllarına dayanan ilk elektrik akımının oluşturulması, günümüzdeki haline gelebilmesi adına bir dizi yenilik ve çalışma ile desteklenmiştir.

Dünyaca ünlü bilim adamları ve araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalar, elektriğin keşfedilerek daha yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlamıştır.

 

 

Kablo Türleri • Emre Çiçek

 

 

Elektrik İlk Defa Nerede Kullanıldı....?

Elektriğin kullanımı ise 1870 yılında kurulan ilk elektrik santrali ile birlikte mümkün hale geldi.

İngiltere’de kurulan santralin kuruluşunda William George Armstrong’un etkin bir şekilde görev aldı.

1878 yılında kurulan bu santral ilk olarak bir sanat galerisindeki lambanın yanmasını sağladı ve elektrik resmi bir şekilde ilk defa bu tarihte kullanıldı.

Elektriğin keşfedilmesi ve insan hayatında yaratmış olduğu etki, gelişmelerin hızlı bir şekilde yaşanmasını sağladı. 

1882 yılında Thomas Edison tarafından ABD’nin ilk elektrik santrali New York sınırları içerisinde açıldı.

Hidroelektrik santral ise 1881 yılında yine Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Niagara Şelaleleri’nde açıldı.

Keşfedilmesi ile birlikte yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan elektrik alanında, bu nedenle pek çok ilke imza atılmış durumda. 

Günümüzde hidroelektrik, solar elektrik ve nükleer elektrik gibi pek çok farklı alanlar elektrik üretimini ve elektrik kullanılmasını sağlamaktadır.

19. yüzyıl ise elektrik için en fazla gelişmenin yaşandığı dönem olarak dikkat çekmiştir.

Elektrik enerjisinin yaygınlaşması 19. yüzyılda itibarıyla ticari ve evsel olarak elektriğin kullanılmasını mümkün hale getirmiştir.

Bununla birlikte lojistik, endüstri ve sanayi alanında da gelişmeler hızlanmış ve elektrik kullanımı ile birlikte verimlilik arttırılmıştır.

 

Kablo Çeşitleri Nelerdir?

 

 

Türkiye’de

İlk Elektrik Kullanımı Ne Zaman....?

Elektriğin kullanımı için Osmanlı İmparatorluğu dönemi itibariyle girişimler gerçekleştirilmiştir.

1911 yılında Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi’nin kurulması ile birlikte bu konuda ilk girişimini yapan imparatorluk, 1914 yılında ise Türkiye’de ilk elektrik santralin kurulmasını sağlamıştır.

Bu santral, günümüzde Enerji Müzesi olarak kullanılan Silahtarağa Elektrik Santrali’dir ve santral bu tarih itibariyle aktif hale getirilmiştir.

Cumhuriyetin ilan edilmesinin hemen ardından ise şirket 1937 yılı itibariyle kamulaştırılmış ve ismi de

Türk Anonim Elektrik Şirketi olarak değiştirilmiştir

 

Kablo Çeşitleri - Ev Stüdyo

 
Eski Yunanlılar, kehribarın bir kürk parçasına sürtülmesi
sonucunda kuştüyü gibi hafif cisimleri çekme özelliği kazandığını gözlemlemişlerdi.
Elektriği ilk olarak ciddi anlamda inceleyen bilim adamı William Gilbert,
16. yüzyılın sonlarında, statik elektrikle manyetizma arasındaki ilişki üzerinde araştırmalar yaptı.
Elektrik yüklerinin eksi ve artı olarak belirlenip adlandırılmasına da gerçekleştirdi.
1767’de Joseph Priestley, elektrik yüklerinin birbirlerini, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak çektiklerini buldu.
19. yüzyılın başında Alessandro Volta, elektrik pilini icat etti.
Davy, 1808’de elektrik akımı taşıyan iki kömür elektrotu birbirinden ayırarak bir ark oluşturmayı başardı.
Ve böylece elektriğin ışık ya da ısı enerjisine dönüşebileceğini gösterdi.
1820’de Hans Christian Orsted, içinden elektrik akımı geçen bir iletkenin yakınındaki bir mıknatıs iğnesinin saptığını gözlemleyerek,
Elektrik akımının iletken çevresinde bir magnetik alan oluşturduğu sonucuna vardı.
Elektriğin laboratuar duvarlarını aşıp sanayideki ve günlük yaşamdaki yerini alması süreci
19. yüzyılın ikinci yarısında başladı. 1873’te Zénobe-Théopline Gramme,
Elektrik enerjisinin havai hatlar aracılığıyla etkin bir biçimde iletilebileceğini gösterdi.
A. Edison’ın 1881’de ilk elektrik üretim merkeziyle dağıtım şebekesini
New York’ta kurması ,elektrik enerjisinin evlerde ve sanayide yaygın olarak kullanılmasının başlangıcı oldu .
Elektronun bulunması, diyotun ve triyot lambanın icadı, elektroniğin ayrı bir bilim dalı olarak gelişmesinin başlangıcı oldu.

 

Gerçekten ilginç bir konu ve merak kaynağı olan elektrik, aslı bilinmeksizin binlerce yıl insanı meşgul etmiştir.

Bugün bile elektriğin tam anlamıyla ne olduğunu kesinkes biliyoruz sayılamaz.

Günümüzde kesinlikle bilinen, maddenin elektrikle yüklü çok küçük zerrecikleri ihtiva ettiğidir.

Bu çıkış noktasından şekillenen kurama (teoriye) göre, elektrik,

Elektronların ya da elektrik yükü taşıyan öteki zerreciklerin hareketli bir akışıdır.

"Elektrik" deyimi, Yunanca "elektron"dan gelmektedir.Bunun anlamını mı merak ediyorsunuz ?

Yunanca "elektron" kelimesi, bildiğimiz "amber" karşılığıdır.

Açıklamadan da anlaşılacağı gibi, İsa"dan 600 yıl önce, Yunanlılar bir yere devamlı olarak sürtüştürülen,

Böylece kızan amberin ,mantar ve kağıt parçaları türünden hafif maddeleri çekebilme yeteneğini biliyorlardı.

Buna rağmen,1672 yılına kadar bu konuda kayda değer bir gelişme olduğu söylenemez.

1672 yılında, Otto von Guericke adında bir adam,elini hızla dönen bir sülfür (kükürt) kürenin karşısına tutarak, daha güçlü elektrik üretti.

1729 yılında ise, Stephen Gray,bazı maddelerin (örneğin metaller) bir yerden başka bir yere elektrik ilettiklerini keşfetti.

Bu tür maddeler "kondüktör-iletken" diye tanımlandılar.

Cam,kükürt,amber,balmumu gibi diğer bazı maddelerde elektriği taşımıyor,bir yerden bir yere iletmiyorlardı.

Bunlara genel olarak "yalıtkan" adı verildi.

Aynı doğrultuda son derece önemli bir başka adım,

1733 yılında du Fay adında bir Fransızın negatif ve pozitif elektrik yüklerini bulması olmuştur.

Du Fay, negatif ve pozitif şarjların (elektrik yüklerinin),iki ayrı tür elektrik olduğunu sanmıştı.

Gene de, elektriğin gerçeğe en yakın tanımlamasını yapan Benjamin Franklin"dir.

Benjamin Franklin"in fikrine göre, tabiattaki bütün maddelerin bünyesinde "elektriksel bir akış" vardı.

Belirli iki madde arasındaki sürtünme, bu akıştan bir kısmının,

Miktar bakımından fazlalık meydana getirecek şekilde öteki maddeye geçmesine sebep oluyordu.

Bugün, bu akışın negatif yüklü elektronlardan oluştuğunu söyleyebiliyoruz.

Elektrik konusunda en önemli gelişmelerin,

1800 yılında Alessandro Volta tarafından ilk pilin (bataryanın ) keşfiyle başladığı tartışma kabul etmeyen bir gerçektir.

Söz konusu batarya, ilk devamlı ve güvenilir elektrik kaynağı olmak niteliğiyle, öteki buluşlar ve uygulamalar yolunda dünyaya kılavuzluk etmiştir.

İnsanlık tarihini değiştiren buluşlardan ilk üçe girecek kadar önemli olan elektrik, aslında doğanın bir parçasıdır.

Elektrik elektron akışı sonucunda ortaya çıkan bir enerji şeklidir.

Doğadaki her madde atomlardan oluşur, atomlar ise yüksüz olan nötron, pozitif yüklü olan proton ve negatif yüklü olan elektron adı verilen parçacıklardan oluşmaktadır.

Proton ve elektronlar arasında bir denge vardır.

Herhangi bir dış etken ile bu denge bozulduğunda, atom bir elektron kazanabilir veya kaybedebilir.

İşte atomun bir elektron kaybetmesi elektronlar serbest dolaşımına neden olur ve elektrik akımı oluşur. 

Elektrik,

farklı pozitif ve negatif yüklü iki cismin birbirine sürtünmesiyle, sıkıştırma gibi herhangi bir mekanik etki sırasında veya sıcaklığın

Bazı kristallere olan etkisi nedeniyle meydana gelen ve etkisini, çekme, itme, mekanik, kimyasal veya ısı olayları şeklinde gösteren bir enerji çeşididir.

Elektrik kelimesi, Yunanca elektrondan gelmektedir.

Elektriğin varlığı ile ilgili en eski bilgiler M.Ö. 2750 yıllarına ait Eski Mısır metinlerinde yer almaktadır.

Eski Mısır metinlerinde “Nil Şimşek Tanrısı” olarak adlandırılıan 

Elektrikli Yayın Balığı, 

Pliny ve Scribonius Largus gibi birçok antik yazar tarafından diğer tüm balıkların “koruyucusu” olarak nitelendirmiştir.

Yayın balığının elektrik şokunun uyuşturma etkisi Antik Yunan, Roma ve Arap şifacılar ve doktorlar tarafından kullanılmıştır.

Özellikle gut veya baş ağrısı gibi rahatsızlıkların şok ile tedavisinde elektrikli balık dokunuşları kullanılmıştır.

Elektriğin cisimler arasında atlaması sonucunda meydana gelen ışığı “raad” adı vererek ilk tanımlayanlar ise Araplar olmuştur.

Elektriğin bulunuşu 

ile ilgili daha sonraki kayıtlar ise yunanlı filozof ve bilgin 

Thales‘i (M.Ö. 640-546)

 

 

Sihirli Fasulyeler

 

 

göstermektedir.

Thales kehribarın,

Kumaşa sürtünmesinden sonra toz ve kıl gibi hafif cisimleri kendisine çekmesi olayını keşfetmiş

Fakat bu çekimin kehribardan kaynaklandığını düşünerek elektron adını kullanmıştır.

Elektriğin çok eski zamanlardan beri bilindiği gerçeğine rağmen,
 
1672 yılına kadar elektrik konusuda kayda değer bir gelişme olmamıştır.
 
1672 yılında, Otto von Guericke adında bir adam, elini hızla dönen bir sülfür (kükürt) kürenin karşısına tutarak,
 
Sürtünmeden doğan elektrik akımından daha güçlü elektrik üretmeyi başarmıştır.
 
1729 yılında ise, Stephen Gray, metallerin bir yerden başka bir yere elektrik ilettiklerini keşfetmiştir.
 
Bu tür maddeler “iletken” diye tanımlandılar. Cam, kükürt, amber, balmumu gibi diğer bazı maddelerde elektriği taşımıyor,
 
Bir yerden bir yere iletmiyorlardı. Bunlara da genel olarak “yalıtkan” adı verildi.
 
Elektrik ile ilgili son derece önemli bir başka adım, 1733 yılında du Fay adında bir Fransızın negatif ve pozitif elektrik yüklerini bulması ile atılmıştır.
 
Du Fay, negatif ve pozitif elektrik yüklerinin, iki ayrı tür elektrik olduğunu sanmıştı.
 
Yine de, elektriğin gerçeğe en yakın tanımlamasını yapan kişi 
 
Benjamin Franklin‘dir.
 
Benjamin Franklin’in tanımalasına göre, tabiattaki bütün maddelerin bünyesinde elektriksel bir akış vardı.
 
Belirli iki madde arasındaki sürtünme, bu akıştan bir kısmının,
 
Miktar bakımından fazlalık meydana getirecek şekilde öteki maddeye geçmesine sebep oluyordu.
 
Bugün, bu akışın negatif yüklü elektronlardan oluştuğunu söyleyebiliyoruz.
 
Sürtme ile meydana gelen statik yani durgun elektrikten başka akan elektriğin bulunuşu İtalyan bilimadamı 
 
Alessandro Volta’nın
 
1800 yılında yaptığı deneylerle başlar.
 
Alessandro Volta | Biyografi, Gerçekler ve Buluş
 
 
Alessandro Volta ilk elektrik pilini icat etmiş ve bundan da ilk elektrik akımını elde etmeyi başarmıştır.
 
Elektrik konusunda en önemli gelişmelerin, 1800 yılında Alessandro Volta tarafından ilk pilin keşfiyle başladığı tartışmasız bir gerçektir.
 
Söz konusu batarya, ilk devamlı ve güvenilir elektrik kaynağı olma niteliğiyle, öteki buluşlar ve uygulamalar yolunda dünyaya kılavuzluk etmiştir.
 
Humphry Davy,
 
1808 de elektrik akımı taşıyan iki kömür elektrotu birbirinden ayırarak bir ark oluşturmayı başardı.
 
Ve böylece elektriğin ışık ya da ısı enerjisine dönüşebileceğini gösterdi.
 
1820 yılında 
Sir Humphry Davy (1778–1829), Scientist (copy after Sir Thomas Lawrence) -  John Linnell | WikiOO.org - Güzel Sanatlar Ansiklopedisi
 
 
Hans Christian Orsted,
 
içinden elektrik akımı geçen bir iletkenin yakınındaki bir mıknatıs iğnesinin saptığını gözlemleyerek,
 
Elektrik akımının iletken çevresinde bir magnetik alan oluşturduğu sonucuna vardı.
 
Elektriğin laboratuar ortamından çıkıp sanayideki ve günlük yaşamdaki yerini alması süreci
 
19. yüzyılın ikinci yarısında başladı. 
 
Hans Christian Ørsted - Vikipedi
 
 
Zénobe-Théopline Gramme,
 
Elektrik enerjisinin iletken kablolar ile yapılacak hatlar aracılığıyla etkin bir biçimde iletilebileceğini gösterdi. 
 
Thomas Alva Edison ‘un
 
1881′ de ilk elektrik üretim merkeziyle dağıtım şebekesini New York’ta kurması,
 
Elektrik enerjisinin evlerde ve sanayide yaygın olarak kullanılmasının başlangıcı oldu .
 
Elektriğin enerji olarak kullanılması 1880’lerde başlamıştır. Bundan önce bu safhaya gelmeye zemin hazırlayan pekçok çalışmalar yapılmıştır.
 
M.Ö. Thales’in elektrostatikle ilgili buluşları,
 
 
1800’lerde İtalyan fizikçi Volta’nın yaptığı pil, fizikçi Hans Christian Orsted’in elektrik ve mağnetizma ile ilgili çalışmaları,
 
Elektrik akımının meydana getirdiği mağnetik alanla ilgili fizikçi
 
 Arago ve Ampére’in
 
Tesbitleri,
 
Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren dinamoyu geliştiren 
 
Michael Faraday’ın
 
incelemeleri bunların başlıcalarındandır.
 
Faraday’dan sonra Fransız 
 
Hippolyte Pixli 
 
alternatif akım jeneratörünü yaptı.
 
1866’da Alman 
 
Weiner von Siemens’in
 
jeneratörlerde mıknatıs yerine elektromıknatısı geliştirmesiyle yüksek güçte jeneratörlerin kullanılması sağlandı.
 
1880’lerde Thomas Edison’un ampulü keşfiyle elektrik enerjisi aydınlatmada kullanılmaya başlanmıştır.
 
Çok eski bir geçmişi bulunmasına rağmen 1890’ların fizikçileri bile “Elektrik nedir?” sorusunu kendilerine sormaktaydılar.
 
Çeşitli teorilerle cevaplanmaya çalışılan bu soru, nihâyet modern atom teorisinin ortaya atılmasından sonra bugünkü anlamda cevaplanabildi.
 
Bohr ve Rutherford’un atom modeline göre
 
Her atom pozitif yüklü protonlar ile yüksüz nötronlardan meydana gelen bir çekirdek ve bunun etrâfında dönen
 
Negatif elektrikle yüklü elektronlardan oluşmaktadır. Atom normal halde nötr, yâni yüksüzdür.
 
Çünkü proton sayısı ile elektron sayısı eşittir. Elektrik akımı bugünkü bilgilerle şu şekilde açıklanabilir;
 
İletkenler dediğimiz maddeler grubunda atomların dış yörüngelerindeki elektronlar,
 
Bir atomdan diğer komşu bir atoma rastgele ve serbestçe hareket ederler.
 
Bu elektronlara serbest elektronlar denir. işte bu serbest elektronların dolaşımı elektriği meydana getirmektedir.
 

Elektrik tarihi, elektriğin kullanımı günümüze kadar gelirken geçirdiği dönüşümleri,

Yaşam ve teknolojinin gelişimine etkilerini ve bu gelişime katkıda bulunan bilim insanlarını anlatan tarihtir.

Tabiat belirli kurallar çerçevesinde işler ve insanlar tabiatta yaşamlarını sürdürürken

Bu kuralları çözerek yaşamlarını kolaylaştırmak için tabiatın kurallarını keşfederek dünyayı kontrol etmeye çalışırlar.

Bilim ve teknoloji insanların elinde büyük bir güç durumuna gelmiştir.

Teknolojileri kullanarak yaşamı kolaylaştıran ve dünyanın kontrolünü yapan topluluklar öbür topluluklar karşısında itibar ve saygınlık kazanmıştır.

Manyetizma (mıknatıslık) ve elektrik eski çağlardan beri bilinen gerçeklikler olmasına rağmen

Mekanik ve hidrolikteki bilimsel gelişmelerin tamamlanmaması malzeme konusunda

Karşılaşılan zorluklar ve bu konuya ilginin oldukça düşük bir biçimde sadece

Manyetizma ile kısıtlı kalması nedeni ile elektrik kullanımının gelişimi 16. yy.’ a kadar gecikmesine sebep olmuştur.

Gelişmeye başlayan elektrik teknolojisi dünyada köklü değişikliklere yol açmıştır.

İnsan yaşamını tümüyle değiştirecek duruma gelmiştir.

Elektrik sözcüğünün kökeni eski Yunancadan gelmektedir.

Antik yunanca da kehribar anlamına gelen elektron sözcüğü

Yeni Latincede kehribar gücü anlamına gelen electria kelimesi olarak kullanım alanı bulmuştur.

1600 yılında Elektrik kavramını inceleyen ilk bilim adamı William Gilbert tarafından kullanılan electricus kelimesidir.

1753’de Franklin uçurtma deneyi ile yıldırımın elektriksel bir dolgu olduğunu, artı ve eksi yüklerden meydana geldiğini tespit edip adlandırmıştır.

18.yy ortalarında ise sürtünme, elektriklenme gibi sebeplerle

Cisimlerin  artı veya eksi yükle yüklendikleri ve yükler arasındaki ilişkilerin olduğu ortaya çıkarılmıştır.

İngiliz yazar Sir Thomas Browne tarafından 1646’da yayımladığı

Pseudodoxia Epidemica adlı eserinde elektrik olarak ilk kez kullanılmıştır.

Sonraları İngilizce ve Fransızca’ ya geçen kelime dilimize de elektrik olarak kazandırılmıştır. Elektrik kelimesi, bütün dünya dillerinde aynıdır.

 

İLK ÇAĞ ELEKTRİK TARİHİ

Elektrik tarihi elektrostatik kavramıyla başlar.

Bu kavram ile cisimlerin elektrik yükü kazanması olarak tanımlanabilir. M.Ö 600 yılında

yaşayan Yunan filozofu Thales kehribar çubuğunu bir çuhaya sürterek çubuğun saman parçalarını çektiğini görmüştür.

Uzun süreli ovmalarda ise insan vücuduna yaklaştırıldığında küçük kıvılcımlar çıkardığını fark edip bazı araştırmalarda bulunmuştu. Tales’ in incelediği şey bugünkü statik elektrik idi ve insanlık tarihinde statik elektrikten ilk defa söz edilmesi Tales’ in yaşadığı eski Yunan dönemine rastlamaktadır.

Eski çağ tarih kayıtlarında elektriğin bundan sonraki ilk anılması Miletli Thales’ ten 300 yıl sonrasındadır. Theophrastus, kendi zamanında lyncurium adı verilen günümüzde turmalin olduğu sanılan şeffaf bir taşın küçük kütleleri kendine çektiği çektiğini görmüş ve kayıt etmişti.

Pliny, torpido adlı temas edildiğinde şok etkisi yapan bir balıktan söz etmişti fakat bu etkinin kehribar ya da turmalin maddelerinin etkisiyle aynı olduğu fark edilememişti. Elektriğin tıbbi amaçlarla ilk kullanımı da 5. yy’ a kadar gitmektedir.

 

ORTA ÇAĞ ELEKTRİK TARİHİ

Orta Çağ’da Avrupa’da bilim gerilemişti.

Savaşların uzun sürmesi yönetim içinde din etkisinin artması bilimin dine karşı

Çıkmak olarak olarak algılanacağı korkusu gibi sebeplerden bilim tarihi karanlık çağa girmişti.

Orta Çağ’da bilimin her dalında görülen durgunluk elektriği de etkilemişti.

Bu çağda gerçekleşen tek yenilik elektrik ile manyetizmanın arasındaki benzerlik ve farkların açıklanmasıydı.

Manyetizmanın, elektrikten uzun bir geçmişi vardır.

M.Ö 900’lü yıllarda bir çoban farklı bir taş türünün demiri kendisine çektiğini keşfetti.

Bu bugünkü adıyla mıknatısın gücü kehribarın çekme gücüne benzediği için

Eski çağlarda elektrikle manyetizmanın sık sık karışmasına sebep oluyordu.

2.yy’da Çinliler mıknatısın şerit haline getirilerek serbest biçimde dönmeye bırakıldığı zaman

Kuzey güney yönünde sabit kaldığını keşfetti.

Mıknatıs bu yön bulma yeteneği sayesinde Çinliler manyetik pusulayı icat ettiler.

Manyetizma ve bu pusulalardan Avrupa’da ilk kez 1180 yılında Alexader Neckam, manyetizma ve bu pusulalardan söz etmişti.

Bu gelişme ile denizcilikte yön bulma sorunu çözülmüş oldu.

Manyetik pusulanın Avrupa’ya gelmesi ile birlikte bu konudaki araştırmaya başlanması bir oldu.

Fransız askeri mühendis Petrus Peregnirus 1269’da mıknatıs hakkında bir mektup yazdı.

Bu mektupta manyetik kutuplardan aynı kutupların birbirini ittirip farklı kutupların birbirini

Çektiğinden mıknatısın kuzey güney kutuplarının nasıl belirleneceğinden söz etmişti.

 

YENİ ÇAĞ ELEKTRİK TARİHİ

Avrupa’da matbaanın icadı ile bilgiler daha çabuk yayılarak teknolojik gelişmelerin hızı arttı.

Rönensans manyetizma alanında yazılmış en detaylı kitaptı.

William Gilbert bu eserinde yer küreden ilham alarak büyük bir mıknatıs parçasını küre haline getirerek

Dünya’nın büyük bir mıknatıs olduğunu ortaya attı.

Bu deneyle kürenin manyetik kutuplarını buldu ve pusulaların neden kuzeye yöneldiği açıkladı.

Gilbert kehribarın çekim gücü elektrostatik çekim ile manyetik çekimin farklı olduğunu buldu.

1672 yılında Ottovon Guericke kükürt bir küreyi döndüren bir aygıt yapmıştır.

Yün parçasını dönen küreye tutarak bir kıvılcım üretmiştir.

Bu aygıt, sürtünme yoluyla elektrik üreten ilk üreteçtir.

1729 yılında İngiliz Stephen Gray, metallerin iletken, ametallerin yalıtkan olduğunu keşfetmiştir.

1733 yılında Fransız kimyacı Charles François Du Cisternay iki türlü elektrik yükü olduğunu bulmuştur.

1745 yılında Hollandalı Peter Van Musschenbroek elektrik depo edebilen,

Su dolu cam kavanoza batırılmış metal çubuktan ibaret Leyden şişesi’ni yapmıştır. Bu tarihin ilk sığacı olarak kabul edilir.

1746 yılında Benjamin Franklin elektrik yüklerindeki artı ve eksi uçlarını keşfederek elektriğin korunumu ilkesini ortaya atmıştır.

1752 yılında Benjamin Franklin gök gürültülü havada uçurtma uçurarak ipek bir iple yüklü buluttan Leyden şişesini doldurdu.

Şimşek ile elektrik arasında bağlantı kurdu.

Bu deney paratonerin bulunmasına yardım etti.

1759 yılında Franz Maria Aepinus paralel plakalı kondansatör yaptı.

1777 yılında Fransız fizikçi Coloumb yüklü iki metal küre veya mıknatıs

Kutbu arasındaki itme veya çekme kuvvetini ölçebilen burulmalı tartı cihazını yaptı.

1785 yılında Charles Augustin de Coulomb, bulduğu tartı aygıtını kullanarak iki yük arasındaki itme veya çekme kuvvetinin,

Yüklerin çarpımı ile doğru, aradaki uzaklığın karesi ile  ters orantılı (Coulomb Yasası) olduğunu deneysel olarak göstermiştir.

1794 yılında İtalyan bilim insanı Alessandro Volta elektrik pilini bulmuştur.

Çinko ve gümüş plakalar arasına tuz karışımlı sıvı koyarak elektrik akımı elde etmiştir.

Böylece pratik bir akım kaynağı elde edilmiştir. Bu buluştan sonra elektrik akımı ile statik elektriğin aynı olgunun farklı görünümleri olduğu anlaşılmıştır.

1800 yılında da Volta’nın tasarımı geliştirilerek ilk ticari piller üretilmiştir. Farklı araçlar kullanarak günümüzde kullanılan pille

1796 yılında John Frederick Daniell elektrot yapımında farklı araçlar kullanarak günümüzde kullanılan pillerin temelini attı.

1800 yılında Volta’nın tasarımı geliştirilerek ilk ticari pillerin üretimi yapıldı.

1807’de, erimiş potastan oluşan bir elektrolitten elektrik akımı geçirilerek potasyum metali ayrıştırılmıştır.

Bundan sonraki araştırmalar, elektrikle kaplama, elektrolitik arıtma ve elektrokimya endüstrisini geliştirmiştir.

1808’de elektrik akımının ışık ya da ısı enerjisine dönüştürülebileceği ortaya konmuştur.

1819’da Hans Christian Oersted, bir telin içinden akım geçirildiğinde elektrik akımının telin çevresinde bir manyetik alan oluşturduğu sonucuna varmıştır.

1819’da Fransız matematikçi ve fizikçi Andre Marie Ampére,

Oersted’in olgusunu betimleyen ve Ampère Yasası olarak adlandırılan

Magnetik alan ile bu alanı doğuran elektrik akımı arasındaki bağıntıyı formüle etmiştir.

1827’de Alman fizikçi George Simon Ohm, iletkenlerden geçen elektrik akımına ilişkin çalışmalar yaparak

Ohm Yasası olarak bilinen yasayı ortaya atmıştır.

1829’da İskoç asıllı bir Amerikalı olan Joseph Henry,

Demir çekirdek etrafında tel sarımı suretiyle yaptığı bobin ile güçlü manyetik alan yaratarak bir tondan fazla metali kaldırmayı başarmıştır.

1831’de İngiliz fizikçi ve kimyager Michael Faraday,

Bir buhar makinesi ile bakır bir plakayı bir mıknatısın yarattığı manyetik alan içinde döndürerek elektrik üretmiştir.

Bu ilk jeneratördür. Aynı yıl Joseph Henry,

Faraday’ın buluşunu tersine çevirerek, manyetik alandan elektrik akımı geçirmek suretiyle bir bakır çemberi döndürmeyi başarmıştır.

Bu da bir elektrik motorudur ve tarihte ilk kez, elektrik enerjisi makinelere güç vererek iş yapılmasını sağlamıştır.

1876: ABD’li Alexander Graham Bell elektrik titreşimlerini sese dönüştürerek telefonu bulmuş ve patentini almıştır.

1879’da Edison, akkor lambayı bularak diyot lambanın esasını ortaya koymuştur.

1881’de ilk elektrik üretim ve dağıtım şebekesi New-York’ta kurulmuştur.

1882 yılında Wisconsin’de ilk hidroelektrik santral açıldı.

1887: Sırp asıllı fizikçi, elektrik ve makine mühendisi Nikola Tesla alternatif akım generatörünü bulmuştur.

Böylece elektrik enerjisi uzun mesafelere kolaylıkla iletilebilir hale geldi.

1888: Heinrich Hertz yıllar önce Faraday ve Maxwell tarafından bahsedilmiş radyo dalgalarını keşfetmiş ve ölçmüştür.

1895’de Thomson elektron kavramını ortaya koymuştur. Bundan sonra elektroniğin ayrı bir bilim dalı olarak gelişimi başlamıştır.

1907’de triyot lamba bulunmuştur.

1923’de ikonoskop lambasının bulunması ile TV’nin,

1947’ de transistorun bulunması ile bilgisayar teknolojisinin gelişmesine olanak sağlanmıştır.

1958’de ilk tümleşik devre yapılmıştır. 1970’de birçok devre elemanı bir yonga (chip) üzerine toplanarak, elektronik devreler yapılmıştır.

1971’de ise ilk mikroişlemci icat edilmiştir.

1948 yılında transistör bulunarak bilgisayar teknolojisinin önü açıldı.

1958 yılında ilk tümleşik devre geliştirildi.

1971 yılında ilk mikroişlemci yapıldı.

2000 yılında deniz dalgasının hareketinden yararlanılarak enerji üretilen ilk santral İskoçya’da işletmeye alındı.

 

TÜRKİYE’DE ELEKTRİĞİN TARİHSEL GELİŞİMİ

1902’de II. Abdülhamit döneminde Tarsus’ta kurulan bir hidroelektrik santralinde elektrik üretilmiş ve kullanılmıştır.

1914’te Silahtarağa termik santrali açılmış ve 1983 yılına kadar çalışmıştır.

1948’de Zonguldak’ta bulunan Çatalağzı Termik Santrali elektrik üretmeye başlamış ve 1952’de 154 kV’ luk bir enerji nakil hattıyla İstanbul’a elektrik desteği yapılmıştır.

1956’da Ankara yakınlarında Sarıyar Barajı ve HES; Adana yakınlarında Seyhan Barajı ve Hes, Kütahya yakınlarında Tunçbilek Termik Santrali kurulmuştur.

Elektrik,

Durağan ya da devingen yüklü parçacıkların yol açtığı

Fiziksel olgudur.
 

Maddenin Elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü de diyebiliriz
Elektrik yükü, maddenin ana niteliklerinden biridir ve temel parçacıklardan kaynaklanır.
Elektrik olgusunda rol oynayan temel parçacık yükü, negatif işaretli olan elektrondur.
Elektriksel olgular çok sayıda elektronun bir yerde birikmesiyle ya da bir yerden başka yere hareket etmesiyle ortaya çıkar.
Elektrik olgusunda rol oynayan diğer parçacık yükü, pozitif işaretli olan protondur.
Elektrik yüklü cisimler mıknatıs gibidir: negatif ve pozitif yüklü cisimler birbirini çeker, ama aynı elektrikle yüklü olan iki cins birbirini iter.
Tahta, cam, plastik, seramik, hava vb birçok malzemede elektronlar atomlara sıkıca bağlıdır.
Örnek olarak verilen tüm bu malzemelerde elektronlar atomlara sıkıca yapışmıştır.
Elektronlar hareket etmediği için bu malzemeler yalıtkan malzemeler olarak nitelendirilir.
Ancak birçok metal malzemede elektronlar atomlarından ayrılıp hareket edebilir.
Bu elektronlara serbest elektron denir. Altın, gümüş, bakır, alüminyum, çelik vb serbest elektronlara sahip malzemelerdir.
Serbest elektronlar bu malzemeler üzerinden elektriğin kolaylıkla geçmesini sağlar.
Bu yüzden bu tür malzemelere iletken malzemeler denir. Hareket halindeki elektronlar elektrik enerjisini bir noktadan diğerine taşır.

Elektrik iki türdür. 
Statik elektrik 
Ve 
Dinamik elektrik.
Yaklaşık 2000 yıl kadar önce,
Yunanlı bilgin Thales Kehribarın kumaş parçasına sürtülmesi ile küçük kıvılcımlar çıkardığını görmüştü.
Statik elektrik ilk kez bu şekilde gözlemlendi.
Statik elektrik durgun, pratik olarak iş yapmayan elektrik türüdür, kontrolsüz bir enerji şeklidir ve zaman zaman boşalmalar yapar.
Yağmurlu havalarda bulutlar pozitif yüklü statik elektrikle dolarlar, yeryüzü negatif elektrik yüklü olduğu için,
Yüksek yerlerden bulutlara elektrik atlar buna yıldırım adı verilir.
Eğer bu elektrik atlaması buluttan buluta ise o zaman şimşek adını alır.
Statik elektriğe; saçımıza sürdüğümüz tarakta, arabadan indiğimizde tuttuğumuz kapı kolunda,
Televizyon ekranına elimizi sürdüğümüzde de rastlarız. Statik elektrik elde etmek için yapılan araca
Van De Graaf jeneratörü adı verilir bu jeneratörle 20 milyon volt kadar statik elektrik elde edilebilir.
İkinci elektrik türü Dinamik, yani hareketli elektriktir. Bu elektrik kaynakları Elektron devinimi sağlarlar.
Elektronlar negatif kutuptan pozitif kutba doğru hareket ederler.
Dinamik elektrik iki tipdir.
1-) D.C. Direct Current kelimelerinin kısaltılmışıdır.
2-) A.C. Alternatif Current kelimelerinin kısaltılmışıdır.
D.C. elektrik kaynağı hepimizin çok iyi bildiği piller, akümülatörler ve dinamolardır.
Piller ve akümülatörler kimyasal reaksiyonlardan elektrik enerjisi üretirler,akümülatörler ve pillerin bazı tipleri tekrar doldurulabilir ve tekrar tekrar kullanılabilirler.
Nikel Kadmiyum piller, Nikel Metal Hidrit piller bu tip pillerdendir.
Akümülatörlerin esası sülfürik asit içindeki kurşunun kimyasal reaksiyonudur.
Dinamo ise tersine çalışan bir motor dur denilebilir.
Kuvvetli bir manyetik alanda dönen bir sargının (bobin) üzerinde elektrik akımı oluşması esasına dayanır.
Düz akım denmesinin nedeni burada ki elektriğin bir volt zaman grafiğinde düz bir yol izlemesi nedeni iledir, yani bu elektrik çeşidinin voltajı zamanla değişmez.
A.C. Alternatörler vasıtası ile elde edilen elektrik çeşididir. Alternatörleri döndürmek için ise, barajlarda su, elektrik santrallarında çeşitli yakıtlar kullanılır.
A.C. denmesinin nedeni bu çeşit elektriğin zamanla yön değiştirmesidir.
A.C. nin özelliği transformatör denen aygıtlarla voltajın yükseltilebilmesi veya düşürülebilmesidir.
Voltajın yükseltilebilmesi nedeni ile uzak mesafelere daha az kayıpla gönderilen bu çeşit elektrik günlük hayatta en çok kullandığımız elektrik çeşididir.
Doğru akım kaynaklarında + ve - kutuplar olduğu halde, alternatif akımda kutuplar yoktur.
Dinamo ile Alternatörün bulunuşu ve geliştirilmesinde katkıları olanlar içinde;
Michael Faraday, Nicola Tesla ve Zenobe Gramme sayılabilir. İlk pili Alessandro Volta yapmıştır.
İlk akümülatör Gaston Plante tarafından 1859 yılında yapılmıştır.
Elektrik Akımı:
İletken maddelerin atomlarının son yörüngelerinde 4 'den az elektron bulunur.
Atomlar bu elektronları 8'e tamamlayamadıkları için serbest bırakırlar.
Bu yüzden bir İletken maddede milyonlarca serbest elektron bulunur.
Bu maddeye elektrik uygulandığında elektronlar negatif (-) 'den pozitif (+) yönüne doğru hareket etmeye başlar. Bu harekete "Elektrik Akımı" denir.
Elektrik akım şiddet birimine Amper denir. Bir devreden elektrik akımının akabilmesi için o devrenin Kapalı Devre olması gerekir.
Eğer devre açık olursa serbest elektronlar havada geçemeyecekleri için elektrik akımı akmaz. Bu şekilde ki devrelere de Açık Devre denir.
Elektrik Voltajı:
Bir su borusundan akan suyun hareketini bir iletkenden akan elektronların hareketine yani elektrik akımının akmasına benzetebiliriz.
Borudan akan sudur, buna karşın iletkenden akan ise elektronlardır.
Su borusu içinden suyun akabilmesi için mutlaka bir basınç farkı gereklidir.
Örneğin bir su pompası ile su basılmalıdır ki su borudan akabilsin.
Benzer bir şekilde elektrik devresinden de akımın akması için mutlaka bir kuvvete ihtiyaç vardır.
Bu kuvvet olmadığı takdirde serbest elektronlar hareket edemez yani elektrik akımı akmaz.
İşte serbest elektronları hareket ettirerek devreden elektrik akımının akmasına sebep olan kuvvete Voltaj denir.
Voltaj birimi Volt’tur. Kısaca (V) veya (E) harfi ile gösterilir.
 
Direnç (Rezistans):
 
İletken cisimlerin üzerlerinden geçen akıma karşı gösterdiği mukavemete direnç veya rezistans denir.
Yine su devresinden örnek verecek olursak; nasıl ki su borusunun çeperleri (iç yüzeyi) suyun akışına karşı bir mukavemet gösterir
Yani suyun borunun içinden akmasını zorlaştırırsa bir iletken içindeki atomlar ve elektronlar da serbest buna Direnç veya Rezistans denir.
Elektrik akımına karşı olan bu mukavemet nedeniyle tel ısınmaya başlar ve akımın değeri büyüdükçe telin sıcaklığı da artar.
Rezistans (Direnç) birimi Ohm’dur. Rezistans (R) sembolü ile gösterilir.
 
Elektrik Enerjisi:
Bir direncin üzerinden akım geçtiği zaman elektrik enerjisi ısı enerjisine dönüşür.
Devreye uygulanan voltajla devreden geçen akımı çarparsak elektrik gücünü bulmuş oluruz.
Elektrik gücü ile de zamanı yani (saati) çarparsak elektrik enerjisini bulmuş oluruz. Birimi de Watt/Saat’tir (Kw/h).
 
Elektrik Devresi
Elektrik akımının iletilmesini sağlayan, iletken ya da iletkenler zinciri ve öğeler dizisidir.
Bir elektrik devresinde, akımı oluşturan yüklü parçacıklara enerji veren pil ya da üreteç türü bir aygıt ile lambalar;
Elektrik motoru ya da elektronik bilgisayar gibi akım kullanan aygıtlar ve bağlantı telleri ya da iletim hatları bulunur.
Öğeler birbiri ardına (seri) ya da yan yana (paralel) bağılıdır
Ülkemizde yerleşim alanları üstünden geçen ve zaman zaman evlerin çok yakınlarına kadar gelen yüksek gerilim hatları başka bir tehlike kaynağıdır.
Bu gibi yerlerde televizyon antenlerin düzeltilmesi için dama çıkılması başlı başına ayrı bir tehlikedir.
Çocukların uçurtmalarını almak için bir sopayla tellere dokunmaya kalkışmaları ölümle sonuçlanan kazalara yol açmaktadır.
Bu hatlara 20 m. den daha yakına gelmek son derece tehlikelidir.

 

ELEKTRİK

NASIL

ÜRETİLİR


Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir.

Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen (ROTOR) sarılı iletken tellerin bulunduğu (STADOR),

Ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir.

Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için,

Elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallerine ihtiyaç duyarız.

Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar.

Bugün birkaç çeşit elektrik üretme metodu vardır.

Bilindiği gibi tabiatta hiçbir enerji yoktan var edilmez;

Elektrik üretirken de yoktan var edilmiyor, doğada bulunan ve var olan ancak;

"Isı, Güneş, rüzgar ve benzerleri" gibi direkt kullanımı daha zor olan değişik enerji türlerinin şekil değiştirmesiyle elde edilmektedir.

Fosil yakıtlı santraller ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar.

Nükleer santraller da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler.

Ancak bütün bu değişik tip santraller ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar.

Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir.

Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür.

İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir.

Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir.

Elektrik üretmek için kullanılan diğer bir yöntem ise hidrolik santrallerdir.

Bu yöntem ile barajlarda biriktirilen su, bir su türbinini üzerinden geçirilir ve türbine bağlı elektrik jeneratörü döndürülerek elektrik üretilir.

Yukarıda bahsedilen bu yöntemler büyük miktarlarda elektrik enerjisini üretmek için kullanılırlar.

Bunların yanı sıra rüzgar, güneş ve jeotermal enerji kullanarak da elektrik üretilmektedir.

Ancak bu tür kaynaklardan üretilen enerji miktarı asıl ihtiyacımızı kendi başına karşılamaktan uzaktır.

Su, güneş, rüzgar ve jeotermal kaynaklara, yenilenebilir enerji kaynakları denir.

Bu kaynaklar diğerleri gibi tükenmezler. Petrol, doğal gaz, kömür, uranyum gibi maddeler önümüzdeki birkaç yüzyıl içinde tükenecektir.

Bu tür işlemlerin yapıldığı sistemlere de genel olarak elektrik santralleri denir

Elektrik Malzemeleri Nelerdir

 

 

Anahtar / Priz Serisi Ürünler – REKOR ELEKTRİK

 

Elektrik malzemeleri yaşamımızın her alanında bir şekilde karşımıza ihtiyaç olarak çıkıyor.

Evimizde, iş yerimizde, elimizdeki telefonlardan bilgisayarlara,

Yaşamımızı kolaylaştıran ev aletlerinden daha kompleks makinelere kadar hemen hemen tüm yaşam alanımızda aydınlatmadan enerji üretimine elektriğe ihtiyaç duyuyoruz.

Evet, düşününce elektrik için artık hayatımızın olmazsa olmazlarından diyebiliriz.

Bu denli önemli olan elektriğin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde kullanabilmemiz için tabii ki sağlam bir donanıma sahip olmamız gerekiyor.

Sağlam donanıma sahip olabilmesi için kaliteli ve güvenli bir aksamı olması gerekir.

Elektrik aksamının kaliteli ve güvenli olması için elektrik tasarımında kullanılan malzemelerin kaliteli olması gerekir.

Elektriğin kullanıma sunulana kadar birbirine bağlı olan bir süreçtir olduğunu görüyoruz. 

 

Satılık Elektrik Enerjisinde En Yüksek Oy Alan Elektrik Kablosu

Aydınlatma armatürleri

Anahtar, fiş ve priz grub

Enerji kablolar

Trafolar

Akım kabloları

Sigorta kutuları

 

Borsan 24 Lü Sıva Altı Sigorta Kutusu Fiyatı - Taksit Seçenekleri

 

Kabloların korumasını sağlayan borular

Kablo bileşim noktaları olan bağlantı kutuları

Pano, kasa ve buatlar

Duylar

 

Elektrik Malzemeleri | ampuller, ledler, şalt malzemeler, armatürler

 

Akış kesmek için anahtarlar

Ziller,

Led trafoları,

Starter

Genel olarak elektrik malzemeleri nelerdir sorumuzun cevabıdır.

Bir çeşit enerji türü olan elektriğin üç türlü uygulama alanı vardır.

Bunlar;

Işık - aydınlatma / ampuller

Isı - sıcaklık üreten dirençler

Hareket - her türlü motorlar

 

LED Ampül Çeşitleri Nelerdir | Set Led Aydınlatma

 

Toptan Elektrik Malzemeleri

Ulaşım, tıp, tarım, sanayi, haberleşme, güvenlik sistemleri, iş yerleri, su dağıtım,

basın – yayın, bakım onarım çalışmaları

İlk aklımıza gelen elektriğe bağımlı olarak ilerleyen alanlardır.

Bugün yaşadığımız ya da çalıştığımız binaların elektrik tesisatı için gerekli olan birçok elektrik malzemesi mevcuttur.

Önemli olan doğru ve kaliteli malzemeyi bulabilmektir.

Toptan elektrik malzemesi ya da perakende olarak elektrik malzemesi satım alımında dikkat edilmesi gereken bazı kriterler vardır.

Bunlardan bazıları; 

Alacağınız elektrik malzemelerinin TSE onaylı olmasına, özellikle iç tesisatta kullanılacak malzemelerin kaliteli,

Güvenli ve uygun fiyatlı olmasına dikkat etmenizi öneriyoruz.

Elbette elektrik malzemeleri kalitesine ve kullanım alanına göre fiyatlarında değişiklik göstermektedir ancak

Elektrikevi olarak geniş ürün yelpazemiz ve geniş ürün stoklarımız ile sizlere en doğru, k

 

Kaliteli, güvenli ve uygun fiyatlarımız ile elektrik malzemeleri ve toptan elektrik malzemeleri modellerimizi sunmaktayız.

Sizlere ihtiyaç ve beklentiniz doğrultusunda en uygun olan kaliteli ve ekonomik ürünleri sunmaktayız. 

Elektrik tesisatında kullanılacak malzemeler, en çok satılan elektrik malzemeleri,

Aydınlatma çeşitleri,

Armatürler,

Fiş ve prizler,

Kablolar,

Bağlantı kutuları,

Pano,

Kasa ve buatlar;

Duylar,

Sigorta kutuları, 

Elektrik Tesisatında Kullanılan

Elektrik Malzemeleri

Kablolar

Elektrik tesisatında kullanılan malzemelerinden

İlki kablolardır.

Kablolar kendi içlerinde;

PVC izoleli,

Çok damarlı, Bakır kablolar

Antigron kablo

PVC izoleli,

Kılıfsız tek damarlı bakır iletkenli kablolar

Koaksiyonel kablo

Diafon tesisatı kablosu

UTP kabloları olarak ayrılmaktadırlar. 

 

Borular

PVC boru

Spiral Bükülgen Boru

 

Elektrik Tesisat Borusu Çeşitleri ve Özellikleri - Elektrikinfo

 

 

Buatlar

Elektrik tesisatında iletkenlerin birbiri ile bağlantı yaptığı

Ek kutudur.

Buatların

ise

Norm Buat

Kare Buat

Tünel Buat

Kontralı Buat

Sıva Üstü Buat

Antigron Buat

Dahili Tip Galvanizli Çelik Buat

Harici Tip Buat

Kondulet Buat olarak

Çeşitleri mevcuttur. 

Kasalar

Elektrik tesisatında standart kasa çeşitleri;

 

Kaim Anahtar-Priz Kasası -Derin Kasa (10 Adet ) Fiyatı

 

Çelikyıldız S037 GEÇMELİ KASA KAPAĞI 1000 ADET Fiyatları | Elektrikevi.com

Elektrik Kasası - Priz Kasası Modelleri ve Fiyatları - n11

Norm kasa

Tünel kasa

Geçmeli kasa

Kızaklı kasa

Alçıpan kasa

Kontralı kasa

Derin kasa

Kalıba tespit elemanı

Sığ brüt anahtar kasası

Buat Kasası komple

Anahtar kasası

Tavan askı kasası olarak ayrılmaktadır. 

Elektrik Anahtar Çeşitleri

Adi anahtar tesisatı

Komütatör anahtar

Vaviyen anahtar

Ara vaviyen anahtar olarak kendi içlerinde ayrılmaktadır. 

Prizler

Prizler & Anahtarlar Modelleri ve Fiyatları - n11

 

Prizler, elektrik tesisatının en önemli elemanlarından biridir.

Sigortalar

Elektrik tesisatında önemli olan malzemelerden bir diğeri de sigortalardır.

Sigortalar, besleme hatlarını aşırı yüklere ve kısa devre akımlarına karşı koruma sağlarlar.

Sigortalar da kendi içlerinde gruplara ayrılmaktadır.

Bunlar;

Buşonlu Tip Sigortalar

NH – Bıçaklı Sigortalar

Anahtarlı Otomatik Sigortalardır. 

 

Aydınlatma Nedir

En net tanım ile nesnelerin çevrelerine,

Ufak ya da büyük bölgelere,

Nesnelerin görünebilmesi için ışık uygulanmasına aydınlatma deriz.

Aydınlatma kendi içinde çeşitlere ayrılmaktadır. 

Aydınlatma Çeşitleri Nelerdir..?

Doğal Aydınlatma

Yapay Aydınlatma

Bütünleşik Aydınlatma

İç Aydınlatma

Dış Aydınlatma

Fonksiyonel Aydınlatma

Dekoratif Aydınlatma 

Aydınlatma çeşitlerindendir. Her aydınlatma çeşidinin kullanım alanı ve fonksiyonu farklıdır. 

Aydınlatma Direği Çeşitleri - Aydınlatma Direği

 

Aydınlatma Ürünleri

Nelerdir

 

Evimizden endüstriyel alanlara kadar aydınlatma sistemleri ve malzemeleri kullanıyoruz. Aydınlatma ürünleri olarak; 

Ampuller;

Enerji tasarruflu,

halojen,

led,

metal halide lambalar,

PL serisi,

Rustik ve Led Edison,

SMD Led ampuller olarak ayrılmaktadır. 

Armatürler;

Glop,

Acil Aydınlatma,

Sarkıt Aydınlatma,

Spot,

Sensörlü ve Sokak

Armatürleri olarak ayrılmaktadırlar. 

 

 

 

Sarkıt Aydınlatma Armatürü Nedir? Nerelerde Kullanılır? - Aydınlatma Portalı

 

 

Here are our beautiful lighting showrooms from across the YESSS UK branch  network. To find a br… | Lighting showroom, Showroom interior design, Shop  interior design

 

 

electric shop design interior &exterior on Behance

 

 

 

Doğru Aydınlatma Nasıl Seçilir? | Avize, Aplik, Lambader, Led, Spot... —  Dekorasyon Önerileri & Trendler, Kendin Yap Fikirleri | Armut.com Blog

 

 

Tıkış tıkış salonlardan sıkılanların kopya çekebileceği 10 oturma odası |  homify

 

 

AYDINLATMA SİSTEMLERİ - Alptekin Elektrik

 

 

''''''ÖNEMLİDİR'''''''

PAYLAŞIMLARIMIZ 

GOOGLE VE DİĞER  ARAMA  MOTORUNDA  YAYINLANMIŞ 

ÇEŞİTLİ  ÇALIŞMALARDAKİ  ALINTILARDAN OLUŞMAKTADIR  VE  TAMAMEN BİZE  İLGİNÇ  GELEN  KONULARIN 

PAYLAŞIMINDA  FAYDA SAĞLAYABİLECEĞİMİZ DÜŞÜNCESİNDEN HAREKETLE ORTAYA  ÇIKMIŞTIR

VE

TİCARİ  DEĞİLDİR..

BİLGİ  AKTARIMLARIMIZDA  SAKINCALI  VEYA  PAYLAŞIMI  İSTENMEYEN ALINTILAR  OLURSA UYARILDIĞIMIZDA  PAYLAŞIMLARIMIZDAN  ÇIKARILACAKTIR...!!