1 ) ELEKTİRİK TESİSATI ZAYIF AKIM & KUVVETLİ AKIM KULLANILAN MALZEMLER PROJE TASARIM VE UYGULAMALARI
ELEKTİRİK
Elektrik Nedir....?
Türkçeye Fransızcadan geçen elektrik kelimesi, elektrik yüklerinin akışını ifade etmektedir.
Farklı şekillerde elde edilebilen ya da kendiliğinden oluşabilen elektrik, kendi içerisinde özel elektromanyetik alanlar oluşturmaktadır.
Elektrik, cihazların çalışması için gerekli olan enerjiyi sağlayarak kullanımını mümkün kılmaktadır.
Elektrik Nasıl Keşfedildi....?
Elektrik, Amerika Birleşik Devletleri Başkanlarından biri olan Benjamin Franklin tarafından keşfedildi.
Mevcut keşif bir uçurtma deneyine dayanırken, elektrik anahtarı ile yıldırımdan kaynaklanan elektrik kıvılcımının kontrol edilmesi ile birlikte elektriğin keşfedildi.
Bu bakımdan tarihi kaynaklarda elektriğin mucidi olarak Benjamin Franklin ismi yer almaktadır.
Ancak günümüzdeki kullanımı mümkün hale getirilen ve elde edilen elektriğin kullanılmasını sağlayan keşif 1800 yılı itibariyle mümkün duruma gelmiştir.
Böyle bir gelişmenin ortaya çıkmasını sağlayan isim ise Alessandro Volta’dır.
Volta, elektrik sistemi üzerine yaptığı araştırmalar ile birlikte pozitif ve negatif kavramlarını keşfetmiş ve ardından
iki konektörü birbirine bağlayarak ilk elektrik akımının üretilmesini sağlamıştır.
Hem Benjamin Franklin hem de Alessandro Volta, elektriğin günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmasının ilk adımlarını atmış olsa da
Elektriğin gerçek keşfi çok daha eski yıllara dayanmaktadır.
İnsanlık tarihinin büyük bir bölümünün karanlıkta kalmasına neden olan elektrik, tarihi kaynaklarda kendine yer bulmaktadır.
Milattan Önce 2750 yılında yazılmış olan bir yazı, elektrik balığının keşfedildiğini ve böylece elektrik kavramı ile tanışıldığını göstermektedir.
Aynı zamanda sürtünme ile birlikte meydana gelen elektriklenme de tarihin ilk yılları itibariyle keşfedilmiştir.
Geçen yıllar ile birlikte daha fazla kişinin fark ettiği elektrik sistemi, aynı zamanda çeşitli çalışmalar ile desteklenerek kullanılabilir hale gelmesine önemli bir katkı sağlanmıştır.
Tarihsel süreç içerisinde elektrik üzerine yaptığı çalışmalar ile önemli katkılar sağlayan isimler ve çalışmaları ise şöyle;
- 1771 – Luigi Galvani biyoelektriki keşfetti.
- 1819-1820 – Hans Christian Orsted ve Andre Marie Ampere elektromanyetizmayı keşfetti.
- 1821 – Michael Faraday elektrik motorunu keşfetti.
- 1827 – Georg Ohm elektriksel devreleri keşfetti.
- 1887 – Heinrich Hertz elektrotlar üzerine yaptığı araştırma ile aydınlatma sistemini geliştirdi.
- 1905 – Albert Einstein elektriğin taşınma sistemine açıklığa kavuşturdu.
1800 yıllarına dayanan ilk elektrik akımının oluşturulması, günümüzdeki haline gelebilmesi adına bir dizi yenilik ve çalışma ile desteklenmiştir.
Dünyaca ünlü bilim adamları ve araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalar, elektriğin keşfedilerek daha yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlamıştır.
Elektrik İlk Defa Nerede Kullanıldı....?
Elektriğin kullanımı ise 1870 yılında kurulan ilk elektrik santrali ile birlikte mümkün hale geldi.
İngiltere’de kurulan santralin kuruluşunda William George Armstrong’un etkin bir şekilde görev aldı.
1878 yılında kurulan bu santral ilk olarak bir sanat galerisindeki lambanın yanmasını sağladı ve elektrik resmi bir şekilde ilk defa bu tarihte kullanıldı.
Elektriğin keşfedilmesi ve insan hayatında yaratmış olduğu etki, gelişmelerin hızlı bir şekilde yaşanmasını sağladı.
1882 yılında Thomas Edison tarafından ABD’nin ilk elektrik santrali New York sınırları içerisinde açıldı.
Hidroelektrik santral ise 1881 yılında yine Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Niagara Şelaleleri’nde açıldı.
Keşfedilmesi ile birlikte yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan elektrik alanında, bu nedenle pek çok ilke imza atılmış durumda.
Günümüzde hidroelektrik, solar elektrik ve nükleer elektrik gibi pek çok farklı alanlar elektrik üretimini ve elektrik kullanılmasını sağlamaktadır.
19. yüzyıl ise elektrik için en fazla gelişmenin yaşandığı dönem olarak dikkat çekmiştir.
Elektrik enerjisinin yaygınlaşması 19. yüzyılda itibarıyla ticari ve evsel olarak elektriğin kullanılmasını mümkün hale getirmiştir.
Bununla birlikte lojistik, endüstri ve sanayi alanında da gelişmeler hızlanmış ve elektrik kullanımı ile birlikte verimlilik arttırılmıştır.
Türkiye’de
İlk Elektrik Kullanımı Ne Zaman....?
Elektriğin kullanımı için Osmanlı İmparatorluğu dönemi itibariyle girişimler gerçekleştirilmiştir.
1911 yılında Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi’nin kurulması ile birlikte bu konuda ilk girişimini yapan imparatorluk, 1914 yılında ise Türkiye’de ilk elektrik santralin kurulmasını sağlamıştır.
Bu santral, günümüzde Enerji Müzesi olarak kullanılan Silahtarağa Elektrik Santrali’dir ve santral bu tarih itibariyle aktif hale getirilmiştir.
Cumhuriyetin ilan edilmesinin hemen ardından ise şirket 1937 yılı itibariyle kamulaştırılmış ve ismi de
Türk Anonim Elektrik Şirketi olarak değiştirilmiştir

Gerçekten ilginç bir konu ve merak kaynağı olan elektrik, aslı bilinmeksizin binlerce yıl insanı meşgul etmiştir.
Bugün bile elektriğin tam anlamıyla ne olduğunu kesinkes biliyoruz sayılamaz.
Günümüzde kesinlikle bilinen, maddenin elektrikle yüklü çok küçük zerrecikleri ihtiva ettiğidir.
Bu çıkış noktasından şekillenen kurama (teoriye) göre, elektrik,
Elektronların ya da elektrik yükü taşıyan öteki zerreciklerin hareketli bir akışıdır.
"Elektrik" deyimi, Yunanca "elektron"dan gelmektedir.Bunun anlamını mı merak ediyorsunuz ?
Yunanca "elektron" kelimesi, bildiğimiz "amber" karşılığıdır.
Açıklamadan da anlaşılacağı gibi, İsa"dan 600 yıl önce, Yunanlılar bir yere devamlı olarak sürtüştürülen,
Böylece kızan amberin ,mantar ve kağıt parçaları türünden hafif maddeleri çekebilme yeteneğini biliyorlardı.
Buna rağmen,1672 yılına kadar bu konuda kayda değer bir gelişme olduğu söylenemez.
1672 yılında, Otto von Guericke adında bir adam,elini hızla dönen bir sülfür (kükürt) kürenin karşısına tutarak, daha güçlü elektrik üretti.
1729 yılında ise, Stephen Gray,bazı maddelerin (örneğin metaller) bir yerden başka bir yere elektrik ilettiklerini keşfetti.
Bu tür maddeler "kondüktör-iletken" diye tanımlandılar.
Cam,kükürt,amber,balmumu gibi diğer bazı maddelerde elektriği taşımıyor,bir yerden bir yere iletmiyorlardı.
Bunlara genel olarak "yalıtkan" adı verildi.
Aynı doğrultuda son derece önemli bir başka adım,
1733 yılında du Fay adında bir Fransızın negatif ve pozitif elektrik yüklerini bulması olmuştur.
Du Fay, negatif ve pozitif şarjların (elektrik yüklerinin),iki ayrı tür elektrik olduğunu sanmıştı.
Gene de, elektriğin gerçeğe en yakın tanımlamasını yapan Benjamin Franklin"dir.
Benjamin Franklin"in fikrine göre, tabiattaki bütün maddelerin bünyesinde "elektriksel bir akış" vardı.
Belirli iki madde arasındaki sürtünme, bu akıştan bir kısmının,
Miktar bakımından fazlalık meydana getirecek şekilde öteki maddeye geçmesine sebep oluyordu.
Bugün, bu akışın negatif yüklü elektronlardan oluştuğunu söyleyebiliyoruz.
Elektrik konusunda en önemli gelişmelerin,
1800 yılında Alessandro Volta tarafından ilk pilin (bataryanın ) keşfiyle başladığı tartışma kabul etmeyen bir gerçektir.
Söz konusu batarya, ilk devamlı ve güvenilir elektrik kaynağı olmak niteliğiyle, öteki buluşlar ve uygulamalar yolunda dünyaya kılavuzluk etmiştir.
İnsanlık tarihini değiştiren buluşlardan ilk üçe girecek kadar önemli olan elektrik, aslında doğanın bir parçasıdır.
Elektrik elektron akışı sonucunda ortaya çıkan bir enerji şeklidir.
Doğadaki her madde atomlardan oluşur, atomlar ise yüksüz olan nötron, pozitif yüklü olan proton ve negatif yüklü olan elektron adı verilen parçacıklardan oluşmaktadır.
Proton ve elektronlar arasında bir denge vardır.
Herhangi bir dış etken ile bu denge bozulduğunda, atom bir elektron kazanabilir veya kaybedebilir.
İşte atomun bir elektron kaybetmesi elektronlar serbest dolaşımına neden olur ve elektrik akımı oluşur.
Elektrik,
farklı pozitif ve negatif yüklü iki cismin birbirine sürtünmesiyle, sıkıştırma gibi herhangi bir mekanik etki sırasında veya sıcaklığın
Bazı kristallere olan etkisi nedeniyle meydana gelen ve etkisini, çekme, itme, mekanik, kimyasal veya ısı olayları şeklinde gösteren bir enerji çeşididir.
Elektrik kelimesi, Yunanca elektrondan gelmektedir.
Elektriğin varlığı ile ilgili en eski bilgiler M.Ö. 2750 yıllarına ait Eski Mısır metinlerinde yer almaktadır.
Eski Mısır metinlerinde “Nil Şimşek Tanrısı” olarak adlandırılıan
Elektrikli Yayın Balığı,
Pliny ve Scribonius Largus gibi birçok antik yazar tarafından diğer tüm balıkların “koruyucusu” olarak nitelendirmiştir.
Yayın balığının elektrik şokunun uyuşturma etkisi Antik Yunan, Roma ve Arap şifacılar ve doktorlar tarafından kullanılmıştır.
Özellikle gut veya baş ağrısı gibi rahatsızlıkların şok ile tedavisinde elektrikli balık dokunuşları kullanılmıştır.
Elektriğin cisimler arasında atlaması sonucunda meydana gelen ışığı “raad” adı vererek ilk tanımlayanlar ise Araplar olmuştur.
Elektriğin bulunuşu
ile ilgili daha sonraki kayıtlar ise yunanlı filozof ve bilgin
Thales‘i (M.Ö. 640-546)
göstermektedir.
Thales kehribarın,
Kumaşa sürtünmesinden sonra toz ve kıl gibi hafif cisimleri kendisine çekmesi olayını keşfetmiş
Fakat bu çekimin kehribardan kaynaklandığını düşünerek elektron adını kullanmıştır.


Elektrik tarihi, elektriğin kullanımı günümüze kadar gelirken geçirdiği dönüşümleri,
Yaşam ve teknolojinin gelişimine etkilerini ve bu gelişime katkıda bulunan bilim insanlarını anlatan tarihtir.
Tabiat belirli kurallar çerçevesinde işler ve insanlar tabiatta yaşamlarını sürdürürken
Bu kuralları çözerek yaşamlarını kolaylaştırmak için tabiatın kurallarını keşfederek dünyayı kontrol etmeye çalışırlar.
Bilim ve teknoloji insanların elinde büyük bir güç durumuna gelmiştir.
Teknolojileri kullanarak yaşamı kolaylaştıran ve dünyanın kontrolünü yapan topluluklar öbür topluluklar karşısında itibar ve saygınlık kazanmıştır.
Manyetizma (mıknatıslık) ve elektrik eski çağlardan beri bilinen gerçeklikler olmasına rağmen
Mekanik ve hidrolikteki bilimsel gelişmelerin tamamlanmaması malzeme konusunda
Karşılaşılan zorluklar ve bu konuya ilginin oldukça düşük bir biçimde sadece
Manyetizma ile kısıtlı kalması nedeni ile elektrik kullanımının gelişimi 16. yy.’ a kadar gecikmesine sebep olmuştur.
Gelişmeye başlayan elektrik teknolojisi dünyada köklü değişikliklere yol açmıştır.
İnsan yaşamını tümüyle değiştirecek duruma gelmiştir.
Elektrik sözcüğünün kökeni eski Yunancadan gelmektedir.
Antik yunanca da kehribar anlamına gelen elektron sözcüğü
Yeni Latincede kehribar gücü anlamına gelen electria kelimesi olarak kullanım alanı bulmuştur.
1600 yılında Elektrik kavramını inceleyen ilk bilim adamı William Gilbert tarafından kullanılan electricus kelimesidir.
1753’de Franklin uçurtma deneyi ile yıldırımın elektriksel bir dolgu olduğunu, artı ve eksi yüklerden meydana geldiğini tespit edip adlandırmıştır.
18.yy ortalarında ise sürtünme, elektriklenme gibi sebeplerle
Cisimlerin artı veya eksi yükle yüklendikleri ve yükler arasındaki ilişkilerin olduğu ortaya çıkarılmıştır.
İngiliz yazar Sir Thomas Browne tarafından 1646’da yayımladığı
Pseudodoxia Epidemica adlı eserinde elektrik olarak ilk kez kullanılmıştır.
Sonraları İngilizce ve Fransızca’ ya geçen kelime dilimize de elektrik olarak kazandırılmıştır. Elektrik kelimesi, bütün dünya dillerinde aynıdır.
İLK ÇAĞ ELEKTRİK TARİHİ
Elektrik tarihi elektrostatik kavramıyla başlar.
Bu kavram ile cisimlerin elektrik yükü kazanması olarak tanımlanabilir. M.Ö 600 yılında
yaşayan Yunan filozofu Thales kehribar çubuğunu bir çuhaya sürterek çubuğun saman parçalarını çektiğini görmüştür.
Uzun süreli ovmalarda ise insan vücuduna yaklaştırıldığında küçük kıvılcımlar çıkardığını fark edip bazı araştırmalarda bulunmuştu. Tales’ in incelediği şey bugünkü statik elektrik idi ve insanlık tarihinde statik elektrikten ilk defa söz edilmesi Tales’ in yaşadığı eski Yunan dönemine rastlamaktadır.
Eski çağ tarih kayıtlarında elektriğin bundan sonraki ilk anılması Miletli Thales’ ten 300 yıl sonrasındadır. Theophrastus, kendi zamanında lyncurium adı verilen günümüzde turmalin olduğu sanılan şeffaf bir taşın küçük kütleleri kendine çektiği çektiğini görmüş ve kayıt etmişti.
Pliny, torpido adlı temas edildiğinde şok etkisi yapan bir balıktan söz etmişti fakat bu etkinin kehribar ya da turmalin maddelerinin etkisiyle aynı olduğu fark edilememişti. Elektriğin tıbbi amaçlarla ilk kullanımı da 5. yy’ a kadar gitmektedir.
ORTA ÇAĞ ELEKTRİK TARİHİ
Orta Çağ’da Avrupa’da bilim gerilemişti.
Savaşların uzun sürmesi yönetim içinde din etkisinin artması bilimin dine karşı
Çıkmak olarak olarak algılanacağı korkusu gibi sebeplerden bilim tarihi karanlık çağa girmişti.
Orta Çağ’da bilimin her dalında görülen durgunluk elektriği de etkilemişti.
Bu çağda gerçekleşen tek yenilik elektrik ile manyetizmanın arasındaki benzerlik ve farkların açıklanmasıydı.
Manyetizmanın, elektrikten uzun bir geçmişi vardır.
M.Ö 900’lü yıllarda bir çoban farklı bir taş türünün demiri kendisine çektiğini keşfetti.
Bu bugünkü adıyla mıknatısın gücü kehribarın çekme gücüne benzediği için
Eski çağlarda elektrikle manyetizmanın sık sık karışmasına sebep oluyordu.
2.yy’da Çinliler mıknatısın şerit haline getirilerek serbest biçimde dönmeye bırakıldığı zaman
Kuzey güney yönünde sabit kaldığını keşfetti.
Mıknatıs bu yön bulma yeteneği sayesinde Çinliler manyetik pusulayı icat ettiler.
Manyetizma ve bu pusulalardan Avrupa’da ilk kez 1180 yılında Alexader Neckam, manyetizma ve bu pusulalardan söz etmişti.
Bu gelişme ile denizcilikte yön bulma sorunu çözülmüş oldu.
Manyetik pusulanın Avrupa’ya gelmesi ile birlikte bu konudaki araştırmaya başlanması bir oldu.
Fransız askeri mühendis Petrus Peregnirus 1269’da mıknatıs hakkında bir mektup yazdı.
Bu mektupta manyetik kutuplardan aynı kutupların birbirini ittirip farklı kutupların birbirini
Çektiğinden mıknatısın kuzey güney kutuplarının nasıl belirleneceğinden söz etmişti.
YENİ ÇAĞ ELEKTRİK TARİHİ
Avrupa’da matbaanın icadı ile bilgiler daha çabuk yayılarak teknolojik gelişmelerin hızı arttı.
Rönensans manyetizma alanında yazılmış en detaylı kitaptı.
William Gilbert bu eserinde yer küreden ilham alarak büyük bir mıknatıs parçasını küre haline getirerek
Dünya’nın büyük bir mıknatıs olduğunu ortaya attı.
Bu deneyle kürenin manyetik kutuplarını buldu ve pusulaların neden kuzeye yöneldiği açıkladı.
Gilbert kehribarın çekim gücü elektrostatik çekim ile manyetik çekimin farklı olduğunu buldu.
1672 yılında Ottovon Guericke kükürt bir küreyi döndüren bir aygıt yapmıştır.
Yün parçasını dönen küreye tutarak bir kıvılcım üretmiştir.
Bu aygıt, sürtünme yoluyla elektrik üreten ilk üreteçtir.
1729 yılında İngiliz Stephen Gray, metallerin iletken, ametallerin yalıtkan olduğunu keşfetmiştir.
1733 yılında Fransız kimyacı Charles François Du Cisternay iki türlü elektrik yükü olduğunu bulmuştur.
1745 yılında Hollandalı Peter Van Musschenbroek elektrik depo edebilen,
Su dolu cam kavanoza batırılmış metal çubuktan ibaret Leyden şişesi’ni yapmıştır. Bu tarihin ilk sığacı olarak kabul edilir.
1746 yılında Benjamin Franklin elektrik yüklerindeki artı ve eksi uçlarını keşfederek elektriğin korunumu ilkesini ortaya atmıştır.
1752 yılında Benjamin Franklin gök gürültülü havada uçurtma uçurarak ipek bir iple yüklü buluttan Leyden şişesini doldurdu.
Şimşek ile elektrik arasında bağlantı kurdu.
Bu deney paratonerin bulunmasına yardım etti.
1759 yılında Franz Maria Aepinus paralel plakalı kondansatör yaptı.
1777 yılında Fransız fizikçi Coloumb yüklü iki metal küre veya mıknatıs
Kutbu arasındaki itme veya çekme kuvvetini ölçebilen burulmalı tartı cihazını yaptı.
1785 yılında Charles Augustin de Coulomb, bulduğu tartı aygıtını kullanarak iki yük arasındaki itme veya çekme kuvvetinin,
Yüklerin çarpımı ile doğru, aradaki uzaklığın karesi ile ters orantılı (Coulomb Yasası) olduğunu deneysel olarak göstermiştir.
1794 yılında İtalyan bilim insanı Alessandro Volta elektrik pilini bulmuştur.
Çinko ve gümüş plakalar arasına tuz karışımlı sıvı koyarak elektrik akımı elde etmiştir.
Böylece pratik bir akım kaynağı elde edilmiştir. Bu buluştan sonra elektrik akımı ile statik elektriğin aynı olgunun farklı görünümleri olduğu anlaşılmıştır.
1800 yılında da Volta’nın tasarımı geliştirilerek ilk ticari piller üretilmiştir. Farklı araçlar kullanarak günümüzde kullanılan pille
1796 yılında John Frederick Daniell elektrot yapımında farklı araçlar kullanarak günümüzde kullanılan pillerin temelini attı.
1800 yılında Volta’nın tasarımı geliştirilerek ilk ticari pillerin üretimi yapıldı.
1807’de, erimiş potastan oluşan bir elektrolitten elektrik akımı geçirilerek potasyum metali ayrıştırılmıştır.
Bundan sonraki araştırmalar, elektrikle kaplama, elektrolitik arıtma ve elektrokimya endüstrisini geliştirmiştir.
1808’de elektrik akımının ışık ya da ısı enerjisine dönüştürülebileceği ortaya konmuştur.
1819’da Hans Christian Oersted, bir telin içinden akım geçirildiğinde elektrik akımının telin çevresinde bir manyetik alan oluşturduğu sonucuna varmıştır.
1819’da Fransız matematikçi ve fizikçi Andre Marie Ampére,
Oersted’in olgusunu betimleyen ve Ampère Yasası olarak adlandırılan
Magnetik alan ile bu alanı doğuran elektrik akımı arasındaki bağıntıyı formüle etmiştir.
1827’de Alman fizikçi George Simon Ohm, iletkenlerden geçen elektrik akımına ilişkin çalışmalar yaparak
Ohm Yasası olarak bilinen yasayı ortaya atmıştır.
1829’da İskoç asıllı bir Amerikalı olan Joseph Henry,
Demir çekirdek etrafında tel sarımı suretiyle yaptığı bobin ile güçlü manyetik alan yaratarak bir tondan fazla metali kaldırmayı başarmıştır.
1831’de İngiliz fizikçi ve kimyager Michael Faraday,
Bir buhar makinesi ile bakır bir plakayı bir mıknatısın yarattığı manyetik alan içinde döndürerek elektrik üretmiştir.
Bu ilk jeneratördür. Aynı yıl Joseph Henry,
Faraday’ın buluşunu tersine çevirerek, manyetik alandan elektrik akımı geçirmek suretiyle bir bakır çemberi döndürmeyi başarmıştır.
Bu da bir elektrik motorudur ve tarihte ilk kez, elektrik enerjisi makinelere güç vererek iş yapılmasını sağlamıştır.
1876: ABD’li Alexander Graham Bell elektrik titreşimlerini sese dönüştürerek telefonu bulmuş ve patentini almıştır.
1879’da Edison, akkor lambayı bularak diyot lambanın esasını ortaya koymuştur.
1881’de ilk elektrik üretim ve dağıtım şebekesi New-York’ta kurulmuştur.
1882 yılında Wisconsin’de ilk hidroelektrik santral açıldı.
1887: Sırp asıllı fizikçi, elektrik ve makine mühendisi Nikola Tesla alternatif akım generatörünü bulmuştur.
Böylece elektrik enerjisi uzun mesafelere kolaylıkla iletilebilir hale geldi.
1888: Heinrich Hertz yıllar önce Faraday ve Maxwell tarafından bahsedilmiş radyo dalgalarını keşfetmiş ve ölçmüştür.
1895’de Thomson elektron kavramını ortaya koymuştur. Bundan sonra elektroniğin ayrı bir bilim dalı olarak gelişimi başlamıştır.
1907’de triyot lamba bulunmuştur.
1923’de ikonoskop lambasının bulunması ile TV’nin,
1947’ de transistorun bulunması ile bilgisayar teknolojisinin gelişmesine olanak sağlanmıştır.
1958’de ilk tümleşik devre yapılmıştır. 1970’de birçok devre elemanı bir yonga (chip) üzerine toplanarak, elektronik devreler yapılmıştır.
1971’de ise ilk mikroişlemci icat edilmiştir.
1948 yılında transistör bulunarak bilgisayar teknolojisinin önü açıldı.
1958 yılında ilk tümleşik devre geliştirildi.
1971 yılında ilk mikroişlemci yapıldı.
2000 yılında deniz dalgasının hareketinden yararlanılarak enerji üretilen ilk santral İskoçya’da işletmeye alındı.
TÜRKİYE’DE ELEKTRİĞİN TARİHSEL GELİŞİMİ
1902’de II. Abdülhamit döneminde Tarsus’ta kurulan bir hidroelektrik santralinde elektrik üretilmiş ve kullanılmıştır.
1914’te Silahtarağa termik santrali açılmış ve 1983 yılına kadar çalışmıştır.
1948’de Zonguldak’ta bulunan Çatalağzı Termik Santrali elektrik üretmeye başlamış ve 1952’de 154 kV’ luk bir enerji nakil hattıyla İstanbul’a elektrik desteği yapılmıştır.
1956’da Ankara yakınlarında Sarıyar Barajı ve HES; Adana yakınlarında Seyhan Barajı ve Hes, Kütahya yakınlarında Tunçbilek Termik Santrali kurulmuştur.
Elektrik,
Durağan ya da devingen yüklü parçacıkların yol açtığı
Fiziksel olgudur.
Elektrik iki türdür.





Elektrik Malzemeleri Nelerdir
Elektrik malzemeleri yaşamımızın her alanında bir şekilde karşımıza ihtiyaç olarak çıkıyor.
Evimizde, iş yerimizde, elimizdeki telefonlardan bilgisayarlara,
Yaşamımızı kolaylaştıran ev aletlerinden daha kompleks makinelere kadar hemen hemen tüm yaşam alanımızda aydınlatmadan enerji üretimine elektriğe ihtiyaç duyuyoruz.
Evet, düşününce elektrik için artık hayatımızın olmazsa olmazlarından diyebiliriz.
Bu denli önemli olan elektriğin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde kullanabilmemiz için tabii ki sağlam bir donanıma sahip olmamız gerekiyor.
Sağlam donanıma sahip olabilmesi için kaliteli ve güvenli bir aksamı olması gerekir.
Elektrik aksamının kaliteli ve güvenli olması için elektrik tasarımında kullanılan malzemelerin kaliteli olması gerekir.
Elektriğin kullanıma sunulana kadar birbirine bağlı olan bir süreçtir olduğunu görüyoruz.
Aydınlatma armatürleri
Anahtar, fiş ve priz grub
Enerji kablolar
Trafolar
Akım kabloları
Sigorta kutuları
Kabloların korumasını sağlayan borular
Kablo bileşim noktaları olan bağlantı kutuları
Pano, kasa ve buatlar
Duylar
Akış kesmek için anahtarlar
Ziller,
Led trafoları,
Starter
Genel olarak elektrik malzemeleri nelerdir sorumuzun cevabıdır.
Bir çeşit enerji türü olan elektriğin üç türlü uygulama alanı vardır.
Bunlar;
Işık - aydınlatma / ampuller
Isı - sıcaklık üreten dirençler
Hareket - her türlü motorlar
Toptan Elektrik Malzemeleri
Ulaşım, tıp, tarım, sanayi, haberleşme, güvenlik sistemleri, iş yerleri, su dağıtım,
basın – yayın, bakım onarım çalışmaları
İlk aklımıza gelen elektriğe bağımlı olarak ilerleyen alanlardır.
Bugün yaşadığımız ya da çalıştığımız binaların elektrik tesisatı için gerekli olan birçok elektrik malzemesi mevcuttur.
Önemli olan doğru ve kaliteli malzemeyi bulabilmektir.
Toptan elektrik malzemesi ya da perakende olarak elektrik malzemesi satım alımında dikkat edilmesi gereken bazı kriterler vardır.
Bunlardan bazıları;
Alacağınız elektrik malzemelerinin TSE onaylı olmasına, özellikle iç tesisatta kullanılacak malzemelerin kaliteli,
Güvenli ve uygun fiyatlı olmasına dikkat etmenizi öneriyoruz.
Elbette elektrik malzemeleri kalitesine ve kullanım alanına göre fiyatlarında değişiklik göstermektedir ancak
Elektrikevi olarak geniş ürün yelpazemiz ve geniş ürün stoklarımız ile sizlere en doğru, k
Kaliteli, güvenli ve uygun fiyatlarımız ile elektrik malzemeleri ve toptan elektrik malzemeleri modellerimizi sunmaktayız.
Sizlere ihtiyaç ve beklentiniz doğrultusunda en uygun olan kaliteli ve ekonomik ürünleri sunmaktayız.
Elektrik tesisatında kullanılacak malzemeler, en çok satılan elektrik malzemeleri,
Aydınlatma çeşitleri,
Armatürler,
Fiş ve prizler,
Kablolar,
Bağlantı kutuları,
Pano,
Kasa ve buatlar;
Duylar,
Sigorta kutuları,
Elektrik Tesisatında Kullanılan
Elektrik Malzemeleri
Kablolar
Elektrik tesisatında kullanılan malzemelerinden
İlki kablolardır.
Kablolar kendi içlerinde;
PVC izoleli,
Çok damarlı, Bakır kablolar
Antigron kablo
PVC izoleli,
Kılıfsız tek damarlı bakır iletkenli kablolar
Koaksiyonel kablo
Diafon tesisatı kablosu
UTP kabloları olarak ayrılmaktadırlar.
Borular
PVC boru
Spiral Bükülgen Boru
Buatlar
Elektrik tesisatında iletkenlerin birbiri ile bağlantı yaptığı
Ek kutudur.
Buatların
ise
Norm Buat
Kare Buat
Tünel Buat
Kontralı Buat
Sıva Üstü Buat
Antigron Buat
Dahili Tip Galvanizli Çelik Buat
Harici Tip Buat
Kondulet Buat olarak
Çeşitleri mevcuttur.
Kasalar
Elektrik tesisatında standart kasa çeşitleri;
Norm kasa
Tünel kasa
Geçmeli kasa
Kızaklı kasa
Alçıpan kasa
Kontralı kasa
Derin kasa
Kalıba tespit elemanı
Sığ brüt anahtar kasası
Buat Kasası komple
Anahtar kasası
Tavan askı kasası olarak ayrılmaktadır.
Elektrik Anahtar Çeşitleri
Adi anahtar tesisatı
Komütatör anahtar
Vaviyen anahtar
Ara vaviyen anahtar olarak kendi içlerinde ayrılmaktadır.
Prizler
Prizler, elektrik tesisatının en önemli elemanlarından biridir.
Sigortalar
Elektrik tesisatında önemli olan malzemelerden bir diğeri de sigortalardır.
Sigortalar, besleme hatlarını aşırı yüklere ve kısa devre akımlarına karşı koruma sağlarlar.
Sigortalar da kendi içlerinde gruplara ayrılmaktadır.
Bunlar;
Buşonlu Tip Sigortalar
NH – Bıçaklı Sigortalar
Anahtarlı Otomatik Sigortalardır.
Aydınlatma Nedir
En net tanım ile nesnelerin çevrelerine,
Ufak ya da büyük bölgelere,
Nesnelerin görünebilmesi için ışık uygulanmasına aydınlatma deriz.
Aydınlatma kendi içinde çeşitlere ayrılmaktadır.
Aydınlatma Çeşitleri Nelerdir..?
Doğal Aydınlatma
Yapay Aydınlatma
Bütünleşik Aydınlatma
İç Aydınlatma
Dış Aydınlatma
Fonksiyonel Aydınlatma
Dekoratif Aydınlatma
Aydınlatma çeşitlerindendir. Her aydınlatma çeşidinin kullanım alanı ve fonksiyonu farklıdır.
Aydınlatma Ürünleri
Nelerdir
Evimizden endüstriyel alanlara kadar aydınlatma sistemleri ve malzemeleri kullanıyoruz. Aydınlatma ürünleri olarak;
Ampuller;
Enerji tasarruflu,
halojen,
led,
metal halide lambalar,
PL serisi,
Rustik ve Led Edison,
SMD Led ampuller olarak ayrılmaktadır.
Armatürler;
Glop,
Acil Aydınlatma,
Sarkıt Aydınlatma,
Spot,
Sensörlü ve Sokak
Armatürleri olarak ayrılmaktadırlar.
''''''ÖNEMLİDİR'''''''
PAYLAŞIMLARIMIZ
GOOGLE VE DİĞER ARAMA MOTORUNDA YAYINLANMIŞ
ÇEŞİTLİ ÇALIŞMALARDAKİ ALINTILARDAN OLUŞMAKTADIR VE TAMAMEN BİZE İLGİNÇ GELEN KONULARIN
PAYLAŞIMINDA FAYDA SAĞLAYABİLECEĞİMİZ DÜŞÜNCESİNDEN HAREKETLE ORTAYA ÇIKMIŞTIR
VE
TİCARİ DEĞİLDİR..
BİLGİ AKTARIMLARIMIZDA SAKINCALI VEYA PAYLAŞIMI İSTENMEYEN ALINTILAR OLURSA UYARILDIĞIMIZDA PAYLAŞIMLARIMIZDAN ÇIKARILACAKTIR...!!
